Düzenleyen: Dr. Gizem Sürenkök
01 Ağustos 2021
Okuma süresi: 3 dakika
Tüm dünyada
pandemi kısıtlamalarının azalması ile şirketler de çalışanlarını yeniden iş yerlerine geri çağırmaya başladı. Sonunda evden çıkabiliyor olmak insanların kulağına güzel gelse de çok büyük bir kesim de kendini hala kaygılı hissediyor. Yüz yüze çalışmaya dönmek ile ilgili 1000 kişiden fazla çalışanla yapılan bir araştırma, kişilerin %70'inin hastalanmak, toplu taşıma kullanımı,
çocuk bakımının doğuracağı sorunlar gibi korkuları olduğunu gösteriyor. Bu korkular ne beklenmedik ne de anlamsız.
İş yerine dönerken tanıdık olan ortamımıza dönmeyi bekliyoruz. O kadar ki beynimiz "otomatik pilota" geçerek iş yerine giden yoldaki araç dönüşlerini biz fark etmeden yapabiliyor. Bunlar aslında beynimizin oluşturduğu daha az efor sarf etmemizi sağlayan "kestirme rutinlerimiz". Diğer yandan beynimiz bu rahat, tanıdığı yere dönerken "yeni gerçekliğiyle" karşı karşıya kalabiliyor. Eski iş yerine adım attığımız anda, park yerinde ateşimizin ölçülmesi, tüm çalışanlarla fiziksel mesafemizi korumamız ve devamlı maskeyle olacak olmamız… Bu eski ve yeni iş yerinin birbiriyle yer değiştirebilmesi için ilk zamanlarda beynimiz muazzam bir enerji harcamak zorunda kalabiliyor.
İşte bu uğraşı azaltmak ve iş yerine dönüşü kolaylaştırmak için stresinizi azaltabilecek bazı yöntemler:
- Kaygınızı Gözlemleyin.
İş yerine dönmekle ilgili olan kaygınızı gizliyor, daima
öz güvenli ve pozitif bir duygu hali içindeymiş gibi davranıyor olabilirsiniz. Hatta,
kaygınızı sırtınızda taşıdığınızdan sizin bile haberiniz olmayabilir. Önemli olan hissettiğiniz endişeyi saklamamanız ve bununla ilgili konuşacak kişilere sahip olmanız. Bu patronunuz olmasa bile, iş yerinizin insan kaynakları birimi ya da konuya hakim bir terapist olabilir. Çünkü yanlış yönetilen kaygı, hem ilişkilerinize hem de sağlığınıza zarar verebiliyor. Hissettiğiniz ne olursa olsun, bunu gözlemleyin, nasıl ele aldığınızı takip edin.
- Sabır ve Esneklik Depolayın.
Her gün edinilen yeni bilgiler ve değişen koşullarla şirketinizde de beklenmedik hızda uyum sağlanması gereken yenilikler yaşanabilir. Bu konuyla ilgili beklentilerinizi, sabır ve esneklikle yönetin. Böylece, yaşanan her değişiklikte sinirlenmeyecek ve gerilmeyeceksiniz. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, beyniniz "yeni normalde de" hızlıca yeni kısa yollar edinmeye çalışacak. Fakat bu dönemde, var olan düzeninizin içine hemen yerleşmemeniz daha iyi olacaktır.
- Neşe Kaynağı Olun.
Bu geçişi kolaylaştırmanın en iyi yollarından biri, diğer iş arkadaşlarınız için de süreci kolaylaştıracak yollar bulmak. Güzel bir içerik oluşturacak konuşmalar başlatabilir, ilk kıvılcımı yakabilirsiniz! Hala evden çalışmaya devam eden iş arkadaşlarınız kendilerini
dışlanmaya başlamış ve yüz yüze oluşan
fırsatları kaçırıyor gibi hissedebilirler. Bunu önlemek için onları da unutmadığınızdan emin olun. Bunları yapmak, pandeminin getirdiği stresi azaltmasa da geçen süreci daha keyifli hale getirecek.
- Büyük Resme Odaklanın.
"Bir sonraki normal" ne olursa olsun ona doğru olan geçiş süreci, bilinmeyen tümsekler ve olasılıklarla dolu olabilir. Bunların çoğu bizim
kontrolümüz dışında yaşanıyor ve her birimiz için farklı hisler uyandırıyor. Bizim kontrol edebileceğimiz tek nokta, değişime verdiğimiz tepkiler ve bu süreçte başkalarını nasıl destek olduğumuz. Yaşadığımız zorluklardan bağımsız olarak bunların bizi ve ruh halimizi nasıl şekillendirdiğini sadece biz belirleyebiliriz. İş yerinize döndüğünüz zaman, bunları hatırlayın ve umudunuzu koruyun.