Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidine aşina olanlarımız vardır. Bu piramit bizi motive eden ve harekete geçmeye iten ihtiyaçları ortaya koyar. Maslow’un sunduğu bu teoriye göre doğumumuzdan itibaren ihtiyaçlarımızı gidermek adına harekete geçeriz. Beslenmek için ağlayan bir bebeği buna örnek olacak şekilde düşünebiliriz.
Biz büyüyüp dönüşürken ihtiyaçlarımız da dönüşüp değişir. Başlangıçta birincil ihtiyaçlarımızdan olan fiziksel ihtiyaçlarımız (beslenme, barınma vb.) vardır. Sonrasında dış dünyayla etkileşimimizin ve kendimizle ilişkimizin de bulunduğu güvenlik, aidiyet, saygınlık gibi ihtiyaçlar gelir. Piramidin en üstünde ise kendi potansiyelini keşfetme ihtiyacı vardır. Maslow’a göre nihai olarak bu noktaya geldiğimizde hayattaki doyumu bulabiliriz.
Piramit ve basamak görüntülerinden ötürü en tepeye ulaşmak bir zafer ve bitiş noktası izlenimi verebilir. Fakat tam tersine, Maslow’un tepeye konumlandırdığı kendi potansiyelini keşfetmek, kişinin kendi potansiyelinin farkında olması ve bununla ne yapabileceğini biliyor olması demektir. Yani bu konum, mükemmel olmak ve hayattaki tüm amaçlarımızı kusursuzca gerçekleştirmek anlamına gelmiyor.
Kendi potansiyelini keşfetmek
- iyilik halimizi, psikolojik sağlığımızı ve büyümemizi olumlu yönde etkiliyor.
- kendimizi gerçekleştirmemizi mümkün kılıyor. Kendimizi gerçekleştirmek, hedeflerimizle ve hayallerimizle yakından ilişkili olduğu için hayata karşı motivasyonumuzu diri tutuyor.
- ilişkilerimizin kalitesini ve ilişkilerden aldığımız doyumu artırıyor.
- Keşfetmeye açık ve istekli
- Kendini gerçekleştirmiş insanlar dönüştürücü deneyimlere açıktır. Yaşadıkları deneyimden keyif alırken hayatlarına da bir şey katabilirler.
- Kendilerini ve dünyayı keşfederken yeni hedefler edinebilirler. Hayatlarını anlamlı kılmaya ve çevrelerine yarar sağlamaya isteklidirler.
- Esnek
- Belirli hedefleri olsa da nihai amaçları o hedefe ulaşmak değildir. Hedefe giden yolu öğretici ve keyifli bir şekilde yürümeye çalışırlar.
- Kendilerine ait bakış açıları ve ilkeleri vardır. Takdir görme ihtiyacı ne kadar doğal olursa olsun mutlak olarak başkalarının onay ve sınırlarına bağlı kalmak zorunda hissetmezler.
- Olayların hayatın akışında gerçekleşmesi onlar için sorun değildir. Anlık gelişmelere ve değişikliklere açıktırlar.
- Gerçekçi
- Belirsiz durumlar ve değişiklikler hepimiz için zorlayıcı olsa da kendini gerçekleştirmiş insanlar bunlarla baş ederken içlerinde uyanan korkuya kapılmak yerine mantıklı ve gerçekçi bir tavır benimseyebilirler.
- Kendilerini ve başkalarını olduğu gibi kabul edebilirler. Suçluluk duygusuna kapılıp sürüklenmeden de kendilerini yetersiz gördükleri noktaları ve güçsüz oldukları yönlerini tespit edebilirler. Bu noktaları iyileştirmeye çabalarlar.
- Olumlu yönleri gören
- Bir deneyim ne kadar sıradan olursa olsun o deneyimin takdir edilesi ve keyifli yanlarını görebilirler. Gün batımını her gün görüp yine de güzelliğini fark edebilmeyi buna örnek olarak verebiliriz.
- Kendilerine ve çevrelerine karşı da düşüncelidirler. Mizah ve eğlence anlayışları olmasına rağmen çevrelerindeki insanların duygularını gözeterek hareket edebilirler.
- Meraklı ve üretken
- Kendini gerçekleştirmiş insanlar güçlü bir etik ve sorumluluk algısına sahiptir. Dünyanın ve çevrelerinin sorunlarına karşı duyarlıdırlar ve yapabilecekleri bir şey olduğunda destek olmaya isteklidirler. Bunu yaparken çözüm odaklı ve üretken bir tavırla hareket ederler.