
Birçok insan bebek sahibi olmayı heyecan verici ve neşe dolu bir zaman dilimi olarak görüyor fakat bebek sahibi olmanın getirdiği duygular bunlarla sınırlı değil. Bebek sahibi olmak, aynı zamanda korkutucu ve endişe verici olabiliyor. Hissedilen korku ve endişe annenin bedeninde ve ruh halinde değişikliklere sebep oluyor. Suçluluk duygusu, yetersizlik hissi ve kronik yorgunluğun içinde bulunduğu bu değişiklikler, doğum sonrası depresyon olarak adlandırılıyor. Yapılan araştırmalar annelerin yaklaşık %8'inin doğum sonrası depresyon yaşadığını söylüyor. Anneleri zorlayan bu dönemde babalara çok iş düşüyor. Peki, babalar doğum sonrası depresyon yaşayan anneler için neler yapmalı ve neleri yapmaktan kaçınmalı?
Babaların yapması gereken ilk ve belki de en önemli şey, doğum sonrası depresyon hakkında bilgi edinmek çünkü bu depresyon hakkında bilgi sahibi olmadan uygun davranışlarda bulunmak biraz zor olabilir. Bunun için konu ile ilgili kitaplar satın alabilir ya da internetteki ebeveynlik sitelerine göz atabilirsiniz.
Doğumdan sonraki ilk aylarda gerçekleşen hastane kontrolleri genellikle yenidoğana odaklanır ve bu odaklanma annenin ihtiyaçlarının ve endişelerinin gözden kaçmasına sebep olabilir. Bu durum da doğum sonrası depresyonu besleyebilir. Peki bu durumu önlemek için babalar neler yapabilir? En etkili çözüm yöntemlerinden bir tanesi, babanın anneye hastane kontrollerinde eşlik etmesi. Böylece, baba annenin gözden kaçan ihtiyaç ve endişelerini doktor ile paylaşabilir. Bir baba olarak siz de bu kontrollerde konuşabilir ve doktorunuza partnerinizin ihtiyaçlarından bahsedebilirsiniz. Bu aksiyonlarda bulunmadan önce partnerinizle ona neden eşlik etmek istediğinizi ve doktorla neler konuşacağınızı anlatmanızı öneriyoruz. Böylece partnerinizin isteklerine uygun hareket etmiş olacaksınız.
Doğum sonrası depresyon, annenin kendi başarılarını görmesini engelleyebilir. Örneğin, partneriniz doğumdan sonra ilk defa tek başına yürüyüşe çıkmış ya da bebeğini kısa sürede uyutmuş olabilir. Fakat yaşadığı depresyon onun bu minik zaferleri görmesini engelleyebilir. Böyle zamanlarda o zaferleri partneriniz yerine siz kutlayın. Bunun için "Bebeğimiz onu uyuttuğun için seni kutlayamaz ama ben kutluyorum." gibi komik cümleler söyleyebilir ya da ona sarılabilirsiniz.
Yazımızın bu kısmına kadar babanın annenin doğum sonrası depresyonu için neler yapabileceğinden bahsettik. Şimdi de babanın bu süreçte nelerden kaçınması gerektiğinden bahsederek yazımızı sonlandıracağız. Babanın annenin yaşadığı depresyonu tamamıyla anlaması mümkün değil. Bu durum annenin yaşadığı süreci abartı ya da olduğundan değersiz görmesine sebep olabilir. Böyle durumlarda "Çok abartıyorsun, bu sürecin üstesinden gelmen gerek." tarzı küçümseyici cümleler kurmaktan kaçının. Benzer şekilde, partnerinizin kendisini suçlu ya da utanmış hissetmemesi için "Kendin için üzülmeyi kesmelisin." ya da "Senin derdin ne?" gibi azarlayıcı cümlelerden kaçınmalısınız. Bu cümleler yerine onu tamamıyla anlamanızın zor olduğunu ama ne yaşarsa yaşasın yanında olacağınızı söyleyin. Son olarak, partnerinizi başka anneler ile karşılaştırmayın. Bu durum, partnerinize hali hazırda sıkıntı veren çaresizlik ve yetersizlik hislerini artırabilir. Unutmayın ki her anne biriciktir ve bu biricikliği her zaman geçerlidir.