Yapılan yeni bir araştırma, hamile kadınların vücutları hakkında nasıl hissettiklerini ortaya koyuyor. Kadınlar, hayatı boyunca vücutları hakkında nasıl düşündüklerini ve hissettiklerini önemli ölçüde etkileyebilecek birçok değişiklik yaşıyorlar. Birçok kadının hayatındaki bu değişikliklerden biri de hamilelik dönemi oluyor. Bir araştırmada, hamile kadınların bedenleri hakkındaki düşüncelerinin ve duygularının hamile olmayan kadınlara kıyasla nasıl olduğu inceleniyor.
Araştırmada, hamileliğin farklı üç aylık dönemlerindeki hamile kadınlar ve hamile olmayan kadınlar bedenleri hakkında nasıl düşündüklerini ve hissettiklerini değerlendirmek için bir dizi anket dolduruyor. Özellikle hamileliğin son aşamalarında olan kadınlar, hamile olmayan kadınlara kıyasla vücut ağırlıklarından çok daha fazla memnuniyetsizlik hissediyorlar. Yine de vücut ağırlığı, her iki kadın grubu için de vücut memnuniyetsizliğinin ana kaynağı olarak gözüküyor. İlginç bir şekilde hamile kadınlar; memeleri, omuzları ve baldırları da dahil olmak üzere vücutlarının diğer bölgelerine gelince daha olumlu bir tutum takınmış oluyorlar.
Hamile kadınlar vücut ağırlıklarından daha az memnun olsalar da meme gibi bazı vücut bölgelerinden daha fazla tatmin oluyorlar. Yine bu değişiklikler, daha büyük memelere sahip olmanın güzel olarak görüldüğü toplumumuzun güzellik standartlarına bakarak anlaşılabiliyor. Bu açıdan hamilelik, kadın bedenlerini "ideal"e yaklaştırabiliyor.
Bu çalışmanın sonuçları, ne yazık ki kadınların toplumsal güzellik standartlarından etkilenmeye devam ettiğini ve hamilelik sürecinde değişen vücutlarını bu standartlara (vücut ağırlığı, meme ölçüsü vb.) göre yargıladıklarının altını çiziyor. Hamilelik sırasında vücut memnuniyetsizliği yaşamasına rağmen, bazı araştırmalar birçok kadının vücutlarına karşı yeni olumlu duygular geliştirdiğini gösteriyor. Örneğin, kadınlar vücutlarının yeni bir hayat yaratma ve nihayetinde emzirme ve bebeklerine rahat bir alan sağlama yeteneğine odaklanmaktan güç alabiliyorlar.