Hamilelik, bazı kadınlar tarafından planlamış ve istenen bir durumken bazı kadınlar için beklenmeyen bir durum olabiliyor. Hamileliğin duygusal açıdan yoğun bir dönem olması nedeniyle de beklenmiyor oluşu, kaygı ve paniğe yol açabiliyor. Öncelikle, idrar testi veya kan testi ile hamilelik durumunu kesinleştirebiliyoruz. Hamilelik durumunun kesinleşmesi durumunda da bu karmaşık duyguların aslında oldukça normal ve çok fazla kişi tarafından deneyimlenebilen bir durum olduğunun farkında olmamız gerekiyor.
Peki, beklenmeyen hamilelik durumuyla karşı karşıyaysak kaygımızı azaltmak için ne yapabiliriz? Öncelikle, hamileliğin kesinleştiği andaki olası şoku kabullenmek fayda sağlıyor. Hissedebileceğimiz olumlu ve olumsuz duyguların yoğunluğunun geçmesi veya yoğunluğuna alışmamız için birkaç gün geçmesini beklemek de mantıklı bir çözüm olabiliyor. Bu duygusal gelgitler yaşama hali, bizi neyin tetiklediğini bulduğumuzda azalabiliyor. Yoğun duygular yaşadığımızda bunları bir kağıda yazmak ve birkaç gün sonra okumak, aslında yoğun duyguları yaşayıp aşabildiğimizi görmek ve stresimizi azaltmak açısından faydalı oluyor. Eğer iletişime geçebileceğimiz bir durumdaysak yaşadığımız bu durumu partnerimizle paylaşmak da bize yol gösterebiliyor. Yapılan araştırmalar, özellikle beklenmeyen hamileliğin başlarında kararsız ve durum ile ilgili olumsuz duygular besleyen kadınların doğum sonrası stres geliştirme riskinin yüksek olduğunu gösteriyor4. Bu noktada da ilişki kalitesi ve özellikle sosyal desteğin önemini anlıyoruz.
Hepimizin geleceğimiz ile ilgili birtakım tahminleri ya da düşünceleri oluyor. Hamilelik gibi, bekleniyor olsa da olmasa da hayatımızı büyük ölçüde etkileyecek bir durum ortaya çıktığında gelecekte kendimizi nerede gördüğümüzü değerlendirmek de önem taşıyor. Özellikle birden çok çocuk sahibi olan kadınlarda beklenmeyen hamilelik sonlandırılmak istenebiliyor ve bu da mental sağlığı olumsuz etkileyebiliyor. Beklenmeyen hamilelik durumunda kadınların mental sağlık sorunları ile karşı karşıya kalmaması için özgür iradesi ile istediği yolu seçmesi önem taşıyor. Kadınların seçeneklerinin farkında olmaları hem mental hem de fiziksel olarak olumlu etki yaratıyor. Aynı zamanda yapılan araştırmalar, beklenmeyen hamilelik sonucu yetiştirilen çocuklarda erken yetişkinlik döneminde depresyon görülme riskinin de yüksek olduğunu gösteriyor.
Karar verme aşamasında nasıl hissedildiği ve sahip olunan zamanın farkında olmak iki önemli unsuru oluşturuyor. Kendimize "Ebeveyn olmakla ilgili ne düşünüyorum?", "Kısa ve uzun vadeli hedeflerim neler?", "Çocuk sahibi olmak benim için neleri değiştirir?", "Ekonomik durumum nedir?" ve "Hamileyken kendime nasıl bakabilirim?" gibi sorular yönelterek düşünce sürecimizi biraz daha kolaylaştırmak mümkün oluyor. Ek olarak, beklenmeyen bir hamilelik durumundan korunmak için doğum kontrol yöntemlerinin de gözden geçirilmesi gerekiyor.