Oyun, çocuğunuzla aranızdaki eşsiz bağı kuvvetlendiren harika bir araç! Bu yazımızda, çocuğunuzla oynadığınız oyunları daha doğal, akışkan, eğlenceli ve kaliteli hale getirebilmeniz için önerilerde bulunuyoruz.
1. Ona ilgisini çekebilecek ilginç nesneler teklif edin.
Çocuğunuzun duyu organlarını aktive edecek nesnelerden faydalanabilirsiniz. Yeni bir tat, doku ya da koku ilgisini çekebilir ve oyun sırasında dikkatinin dağıldığı noktada sürpriz bir duyu nesnesi kullanabilirsiniz.
2. Ona ilk kez karşılaştığı nesneleri keşfetmesi için fırsat sunun.
Çocuğunuzu sıra dışı nesnelerle tanıştırabilirsiniz. Bu nesneyi keşfetmeye çalışırken onun nasıl kullanıldığı ile ilgili müdahalelerde bulunmayın. Çocuğunuz bu nesneyi keşfederken özgürce düşünebilmeli ve kullanabilmeli. Bakalım onunla nasıl oyunlar kuracak?
3. Oyununuzu zamana yayarak oynayın ve çocuğunuzun hızına uyum sağlayın.
Çocuğunuz için oyundaki her anınız çok eşsiz ve deneyimlerle dolu. Deneyimlerin keyfine varabilmesi, içinde bulunduğu duyguyu ve düşünceyi sindirebilmesi için oyun sırasında onun hızına uyum sağlayabilirsiniz. Bazen robot taklidi yaparak çoook yavaş hareket edebilir, bazen de tavşan gibi çok hızlı davranabilirsiniz. Hızınız ne olursa olsun, çocuğunuzun farklı hızdaki oyun davranışlarınızdan keyif almasını diliyoruz.
4. Çocuğunuzdan gelen sinyallere açık olun.
Oyunun gidişatını etkileyen temel faktörlerden biri de çocuğunuzdan gelen sinyallerdir. Oyun sırasında onun gönderdiği mesajlara açık olmak, ihtiyaçlarını gözlemlemek ve bu ihtiyaçları karşılamak oldukça kıymetli. Oyuna başlamadan önce dahi, sizinle oyun oynamak istediğini ifade etmek için gözlerinize uzunca bakabilir, size dokunabilir, parmağınızdan tutup oyun oynayacağınız yere götürebilir ya da size bir oyuncak teklif edebilir. Oyun sırasında da sizi yönlendirebilir, size yeni roller verebilir ya da sizden oyunla ilgili bir fikir isteyebilir.
5. Hoşlandığı oyunları tekrar edin.
Çocuklar bazı şeyleri tekrar tekrar yapmaktan çok hoşlanırlar. Bazen aynı kitabı her gece defalarca okumanızı bazen de oynadığınız bir oyunu yinelemenizi isterler. Daha önceki deneyimlerin tekrarlandığında benzer sonuçlar vermesi onları güvende hissettirir. Oyundan aldıkları keyfi yeniden yaşamak isteyebilirler. Bu durumda, oyununuzu tekrarlayabilir ve hatta daha önceki oyunda verdiğiniz tepkileri yineleyebilirsiniz.
6. Mimiklerinizi ve ses tonunuzu özgürce kullanın.
En güzel ve etkili oyuncaklardan biri de biziz! Oyun sırasında bazen kocaman açılan bazen de incecik bir çizgi olan gözlerimiz, kısık sesle çok şaşırtıcı bir şey söylememiz ya da opera yapar gibi seslenişlerimiz. Her biri oyunun vazgeçilmez parçaları ve hepsine sahibiz! Oyunlarınızda beden dilinizi, jest ve mimiklerinizi kullanmayı unutmayın.
Tüm bunlarla beraber oyunlarınız sırasında keyif almadığınızda ya da oyun oynamak istemediğinizde çocuğunuza bu durumu ifade edebilirsiniz. Bu noktada, çocuğunuzun oyun talebini reddederken ona alternatif sunmanız oldukça önem taşıyor. Örneğin, ona şöyle diyebilirsiniz: "Şu anda yorgun hissediyorum, akşam yemeğimizi yedikten sonra oyun oynamaya ne dersin? Böylelikle daha enerji dolu olurum ve özgürce hareket edebiliriz." Önemli olan bir diğer nokta ise çocuğunuza verdiğiniz sözü yerine getirmeniz. Akşam yemeğinden sonra oyun oynamıyor oluşunuz onu değersiz hissettirebilir ve sonraki dönemlerde vereceğiniz sözlere inancını düşürebilir. Öte yandan, eğer sözünüzü tutarsanız çocuğunuz da sizin kişisel sınırlarınızı anlamaya ve buna saygı duymaya çaba gösterir. Kendisi de kişisel sınırlarını oluşturmaya başlar ve istemediği bir şeye hayır diyebilmeyi deneyimler.