İlişkilerde İşlenen 4 Günah

Begüm Yılmaz

Begüm Yılmaz

İlişkilerde İşlenen 4 Günah

Separation - Edvard Munch

Separation - Edvard Munch

Birbirini delicesine sevdiğine şahit olduğumuz ve aşklarını belgelendirmek üzere evlenme kararı alan insanların belli bir zaman sonrasında boşandıklarını duyduğumuzda fazlasıyla şaşırdığımız olmuştur. Peki insanlar neden boşanıyor? İnsanların boşanacakları ilişkinin en başından beri belli midir yoksa boşanma bir süreç sonucunda verilen bir karar mıdır? Günümüzde neredeyse her 2 evlilikten birinin boşanmayla sonuçlanması bize bu süreçle ilgili ne gösteriyor?
relate-banner

20. yüzyılın sonunda yapılan araştırmalarda var olan evliliklerin %40'ından fazlasının boşanmayla sonuçlandığı gözlemleniyor. İlişkiyi boşanmaya götürme ihtimali olan belli risk faktörleri bulunuyor. Bunlar erken yaşta evlenmek, maddi yetersizlik, işsizlik, eğitim düzeyinin düşüklüğü, önceki evlilikten meydana gelmiş çocuklar olarak sıralanabilir. Fakat bu faktörler boşanmaları öngören durumlar olsalar da tek başlarına boşanmaların nedeni olarak sayılamıyorlar. Araştırmalar boşanmaların esas sebebinin zaman içerisinde ilişkideki yakınlık hissinin kaybolması ve partnerlerin aradaki sevgiyi ve değer gördüklerini hissetmemeleri olduğunu gösteriyor. Bu durum kadın-erkek fark etmeksizin araştırmaya katılan insanların %80'i tarafından rapor ediliyor.

Peki bu yakınlık hissinin kaybolmasına ve ardından da ayrılığa neden olan şey nedir? Çiftler üzerine yapılan birçok araştırma, bir ilişkide aşağıda bahsedeceğimiz 4 günahın (four horsemen of the apocalypse) var olup olmamasına göre, o ilişkinin ayrılıkla sonuçlanıp sonuçlanmayacağının çok büyük ölçüde tahmin edilebileceğini söylüyor. Bunlar sırasıyla eleştiri, savunmaya geçme, küçümseme (aşağılama ya da hor görme) ve duvar örme davranışları.

  1. Eleştiri: Eleştirmek, genelde ilişkilerde bir tarafın yaşanan bir problem sırasında soruna odaklanmak yerine, o sorunu genelleştirdiği durumda tehlikeli oluyor. Durumdan yakınmak yerine partnerin kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunmak, sorunu olduğundan daha büyük hale getiriyor. Örneğin, taraflardan biri, partneri o akşam birlikte dışarı çıkıp yemek yiyeceklerini unuttuğunda ya da bulaşıkları yıkamadığında "Sen zaten hep böyle yapıyorsun, ne zaman hatırladın ki?" şeklinde yaklaştığında ilişki çıkmaza girebiliyor.
  2. Savunma: Genelde eleştiri davranışı, partnerin savunmaya geçmesine yol açıyor. Eleştirilen kişi sorumluluk kabul etmek yerine, bir savunma mekanizması geliştirip karşısındakini haksız çıkaracak durumları ortaya sürüyor ve "Ben mi hep böyle yapıyorum? Asıl sen kendine bak. Geçtiğimiz günlerde sen de böyle yapmıştın." gibi cümleler kuruyor. Bunun sonucunda artık her iki taraf da kızgın ve kavganın içine çekilmiş duruma geliyor.
  3. Küçümseme/Hor görme: Artık bu noktaya gelindiğinde taraflardan biri diğeriyle aşağılayıcı ya da iğneleyici bir şekilde konuşuyor, gözlerini deviriyor ya da diğer kişiye birtakım kötü sıfatlarla (aptal, gerizekalı vs.) hitap ediyor. Alay etme, sarkastik bir şekilde konuşma, küçümseme de bu kategori içerisinde görülüyor. Bu davranışlar temel olarak aynı mesajı veriyorlar: Senden tiksiniyorum! İlişki içindeki iki kişinin birbirine hissedebileceği en tehlikeli duygulardan biri bu. Üstelik küçümseme davranışları hiçbir zaman uzlaşmayla sonuçlanmıyor, tersine tarafların daha da fazla çatışmasına yol açıyor.
  4. Duvar örme: Bu davranış, ilişkide bir tartışma çıktığında taraflardan birinin ötekini dinlememesi, ona sırtını dönmesi ve zihinsel olarak kendini partnerine kapatması şeklinde yaşanıyor. İletişimi tamamen kesen bu davranış, partnerlerin birbirleriyle konuşmalarına ve duygularını paylaşmalarına engel oluyor. Bu davranış genellikle erkeklerde daha fazla gözlemleniyor.
Bu dört günah, ilişkilerde kişilerin partnerlerine hissettiği yakınlık duygusuna zarar verebiliyor. Bu davranışlar zamana yayıldığında boşanmalara ve ayrılıklara sebep olabiliyor. İşin ilginç yanı ise araştırmacılar çiftlerin günlük konuşmalarını incelediklerinde dahi bu dört günahı tespit edip çiftin ileride boşanıp boşanmayacağını tahmin edebiliyor. Bu davranışların oldukça mutlu ve uzun süredir birlikte olan çiftlerde de gözüküyor olması sizleri şaşırtmasın. Herkes istemeden de olsa zaman zaman bu davranışları gösterebiliyor. Önemli olan, bu davranışların farkına hızlıca varıp mümkünse küçümseme aşamasına gelmeden durabilmek. Çünkü küçümseme aşaması tartışmayı en çok şiddetlendiren ve her iki tarafı da en çok kıran aşama oluyor.

Bu bulgular aslında bize ilişkiler ve evliliklere dair çok mühim bir şey söylüyor: Evliliğinizin ya da ilişkinizin sürmemesi için birçok farklı neden olabilir (maddi yetersizlik, erken yaşta evlilik vs.) fakat ilişkinizin gidişatını belirleyen esas şey bunlardan ziyade ilişkinizde bu dört günahı işleyip işlemiyor olduğunuz. Bu sebeple siz ilişkinizde bu dört günaha yer veriyor musunuz sorusu üzerine düşünmenizi öneriyoruz.

[1] Amato, Paul R. (2010). Research on Divorce: Continuing Trends and New Developments. Journal of Marriage and Family, Vol. 72, No. 3, pp. 650-666.
[2] Amato, P. R., & DeBoer, D. D. (2001). The Transmission of Marital Instability Across Generations: Relationship Skills or Commitment to Marriage? Journal of Marriage and Family, 63(4), 1038-1051.
[3] Bramlett, M. D., & Mosher, W. D. (2002). Cohabitation, Marriage, Divorce, and Remarriage in the United States. Vital Health Statistics. Series 23, No. 22.
[4] Bratter, J. L., & King, R. B. (2008). "But Will It Last?": Marital Instability Among Interracial and Same-Race Couples. Family Relations, 57(2), 160-171.
[5] Sweeney, M. M., & Phillips, J. A. (2004). Understanding Racial Differences in Marital Disruption: Recent Trends and Explanations. Journal of Marriage and Family, 66(3), 639-650.
[6] Teachman, J. D. (2002). Stability across cohorts in divorce risk factors. Demography. Volume 39, Issue 2, pp 331-351.[7] Gottman, J. M., & Levenson, R. W. (2000). The timing of divorce: Predicting when a couple will divorce over a 14-year period. Journal of Marriage and Family, 62(3), 737-745.

Benzer yazılar

Ron Hicks, 1965

İlişkide Sadakatsizlik Yaşanması

Romantik ilişkilerin sonunu getiren en temel sebeplerden biri olan sadakatsizlik nasıl gerçekleşir? Herhangi biri aldatılmaktan sorumlu olabilir mi?
Carol in Love - Orchidof Antinous

Seks Bağımlılığı

Aktif bir cinsel hayat seks bağımlılığı anlamına gelmiyor. Dikkat edilmesi gereken nokta: Cinsel hayat sosyal hayatı olumsuz etkiliyor mu?
Andiamo - Joseph Lorusso

Fedakarlık Yapmanın İlişkiye Etkileri

Fedakarlık yapmak, ilişkide önemsediğimiz ve aradığımız davranışlardan biri olsa da fedakarlığın ilişkiye iyi gelmesi belli faktörlere bağlı.
The Suburban Legend - Roger Wilkerson

Boşanma Sonrasında Takım Olabilmek

Boşanma sonrası, ebeveynlerin bir takım olarak hareket etmesi ve çocuklarının sürece uyum sağlamalarına destek olmaları geçiş dönemini kolaylaştırıyor.

Hassas Biri Olabilir Misiniz?

"Neden böyleyim?", "Neden her şeyi kafama takıyorum?" ya da "Neden ayrıntılarda boğuluyorum?" gibi sorular zihninizden geçiyor mu? İşte hassas bir insan olduğunuzun göstergeleri.

"Seni Seviyorum" demeden sevgi göstermenin yolları

Sevgiyi göstermenin tek yolu "Seni seviyorum." cümlesinden geçmiyor. Başka davranışlar da karşı tarafa sevginizi derinden hissettirebiliyor.

Öz şefkat, Boşanma Sonrası Stresle Baş Etmeye Yardımcı Oluyor.

Ayrılık sonrası yaşanan süreç çok da kolay olmuyor. Peki öz şefkat geliştiren kişiler bu süreci daha kolay atlatabilir mi?
unknown

Çocukluk Çağının Korkulu Rüyası: Zorbalık

Zorbalığa uğramak çocuklarda travmatik izler bırakabiliyor. Peki çocuğunuzun zorbalığa uğradığını nasıl anlayabilirsiniz?
Aaron Shikler, No Name

Duygusal Zeka Nedir? - 1

Duygusal zekası yüksek insanlar; duyguları okuma, anlama ve düzenleme konusunda öne çıkıyorlar. Duygusal zekayı ve ilişkilere etkisini inceledik.
Unknown

Kardeşler Arasındaki Çatışmalarda Ebeveynin Rolü

Çocuklarınız tartışırken arasına girmeli misiniz, yoksa kendi hallerine bırakmak ilişkileri adına daha mı sağlıklı? Cevabı yazımızda!

footer