
Bu noktada çocuklarla yaşanan travmatik olay hakkında onların bir suçu olmadığını konuşmak çok önemli bir yer taşıyor. Örneğin çocukların bu konudaki kaygılarını ciddiye almayıp geçiştirmek yerine, "Bu konudaki endişeni anlıyorum. Bir daha böyle bir şeyin başımıza gelmeyeceğini söyleyemem; fakat yaşadıklarımızın tekrar yaşanması gerçekten düşük bir ihtimal." gibi cümlelerle çocuklara destek verebilirsiniz.
Eğer imkanınız varsa çocuğu ürkütmeyecek bir anda, örneğin oyun esnasında, çocuğa yangın, sel veya fırtına gibi olayların nasıl gerçekleştiğini düşündüklerini sorabilirsiniz. Eğer yakınlarınızdan biri bir felakete maruz kaldıysa çocuklardan bunu gizlemek yerine, bu konuyu çocukların da yanında konuşulabilir bir hale getirebilirsiniz. Çünkü konuyu bilmemeleri ya da onlardan gizli konuşulması durumunda çocuklar daha yoğun korku ve kaygı yaşayabilirler. Ancak bu noktada konunun onların ürkmeden anlayabileceği, aşırı detaylara girilmemiş, basit haliyle aktarılması kritik önem taşıyor.
İlkokul yaşı grubundaki çocuklar bu çeşit felaketlerin onlarla ilgili bir soruna işaret olduğunu da düşünebilir. Eğer bir felakete bizzat şahitlik ettiyseniz çocukları yetişkinlerin konuşmalarından uzak tutmak faydalı olmayacaktır. Çocuğa "Bu yaşanan olaylardan evimiz etkilendi, tekrar evimize dönebilmemiz biraz zaman alabilir. şimdilik evimize gidemeyeceğiz." gibi cümlelerle durumu açıklayabilirsiniz. Çocukları konuya dahil ederken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta sizin başınıza gelen veya başka birinin maruz kaldığı, örneğin enkaz altında kalmak gibi travmatik olabilecek bir bilgiyi çocuklarla paylaşmamak, olayın dramatik detaylarını çocuklara aktarmamak.