Aslında aldatmak nedir sorusuna herkesi tatmin edecek bir cevap vermek oldukça zor. Çünkü hangi davranışların aldatma olarak değerlendirildiği konusunda net bir uzlaşmaya varılamıyor. Örneğin, çeşitli sosyal medya platformlarında kullanıcılar tarafından oluşturulan “Aldatmak mıdır, değil midir?” temalı video ve anketler yer alıyor. Bu içeriklere baktığımızda birçok kişinin aldatma olarak değerlendirdiği durumlar konusunda farklılıklar olduğunu açıkça görebiliyoruz. Heteroseksüel ilişkideki bir kişi partnerinin karşı cinsten yakın bir arkadaşının olmasını ilişki için güven kırıcı bir şey olarak görürken başka biri bunu oldukça doğal bulabiliyor. Bu aynı fikirde bulunamama durumuna Ross ve Rachel’ın o meşhur kavgasını da örnek verebiliriz. Ross açısından ilişkisine ara verdiği gece bir kadınla birlikte olması o esnada bir ilişkide olmadığı için aldatma değilken Rachel için ara da verilse ortada bir ilişki söz konusu olduğu için bu olay bir aldatma vakasıydı. Benzer şekilde, ilişkiler hakkındaki bilimsel içeriklere bakıldığında arkadaşlığın ötesine geçen duygusal ilişkiler, ilişki dışı seks kadar net bir şekilde aldatma olarak değerlendirilmiyor veya bu davranışa örnek olarak verilmiyor.
2020 yılında yapılan bir araştırmada, aldatmaların yalnızca yarısında cinsel ilişki (karşılıklı mastürbasyon, oral seks, anal seks veya vajinal seks) yaşandığı bulunuyor. Öte yandan, öpüşmek yaklaşık %87’lik, sarılıp uyumak veya yakın temas ise yaklaşık %73’lük bir orana sahip. Hiçbir fiziksel temasın bulunmadığı durumlar ise %6 olarak raporlanıyor. Yani, neye aldatma dediğimiz gerçekten kişiden kişiye göre değişebilen bir şey oluyor.
Aldatma davranışını etkileyen faktörlerden birinin de bağlanma stilimiz olduğu biliniyor. Yalnız kalmaktan çok çekiniyor olmak insanları farklı kişilerle flörtleşmeye itebiliyor. Kişilerin bağlanma kaygıları incelenirken bu alanda kadınların ve erkeklerin eğilimlerinde bir farklılık bulunmamasına rağmen bu davranışı gerçekleştiren kişiler söz konusu olunca erkeklerin kadınlara kıyasla yoğunlukta olduğu bulunuyor. Bağlanma kaygısı yaşayan kişilerin ilişkilerinde hali hazırda sahip olduklarından daha çok yakınlığı arzuladıkları görülüyor. Öte yandan, bu kişiler bağlanma kaygısı göstermeyen kişilere kıyasla sadakat ölçeklerinde daha düşük puanlar alıyorlar.
Biri neden aldatır hiç merak ettiniz mi? Bu soruya verilebilecek 8 tane bilimsel cevap bulunuyor.
- Öfke: Partnerin hali hazırda kişinin güvenini kırmış olması veya kendisinin de böyle bir davranışta bulunması bir çeşit misillemeye yol açabiliyor. Bu kızgınlık da bir intikam isteği oluşturabiliyor ve partneri üzmek için kişiler partnerlerini aldatabiliyor.
- Öz güven: Kendisi hakkında daha iyi hissetmek, beğenildiğini görmek istemek gibi sebepler kişilerin partnerlerini aldatmalarına sebep olabiliyor. Bazı kişiler ise ilişkilerinde yeterince özgür veya bağımsız hissetmeyebiliyor ve bu da ilişki dışında bir birliktelik yaşamalarıyla sonuçlanabiliyor. Aynı şekilde, ilişkileri içindeki bağımsızlıklarını göstermek için de benzer davranışlarda bulunabiliyorlar.
- Sevgisizlik: Kişilerin içinde bulundukları ilişkide partnerleri tarafından yeterince seviliyormuş gibi hissetmemeleri, bu sevgiyi başkalarından aramalarına yol açabiliyor. Ek olarak, birlikte oldukları kişilerle olan ilişkilerinden şüphe etmek, “Acaba bu kişi benim için doğru kişi değil mi?” gibi hislere sahip olmak da kişilerin ilişkilerinin dışındaki dünyaya olan meraklarını artırabiliyor.
- Sadakatin Az Olması: Söz konusu ilişkiler olduğunda, ilişkiye olan bağlılık oldukça büyük bir önem taşıyor. Kişilerin ilişkilerine veya partnerlerine bir bağlılık hissetmemeleri de onları başkalarıyla görüşmeye itebiliyor. İlişkinin resmi veya kamuya açık olmaması da, ilişkiye olan bağlılığı düşürdüğü için kişilerin bu ilişkinin dışında bir birliktelik yaşama ihtimalini artıyor.
- Farklılık İstemek: Cinsel partner sayısının birden fazla olmasını veya farklı bir kişiyle seksi deneyimlemeyi istemek, kişileri yeni cinsel partnerler aramaya yöneltebiliyor.
- İhmal: Partner tarafından ihmal edildiğini hissetmek veya partnerin duygusal olarak uzak olması kişileri ilgi alabilecekleri birileriyle görüşmeye itebililiyor.
- Cinsel İstek: Kişilerin partnerlerinin cinsel isteğinin düşük olması veya keyif aldıkları bazı cinsel eylemleri partnerlerinin artık gerçekleştirmek istemiyor olması gibi sebepler de cinsel olarak daha yakın hissettikleri kişilere meyil etmeleriyle sonuçlanabiliyor.
- Net Düşünemiyor Olmak: Alkol veya madde etkisinde olmak kişilerin karar verme yetilerini oldukça etkiliyor. Benzer olarak; okul, aile problemleri veya iş gibi yoğun stres yaratabilen durumlarla karşılaşıldığında da kişilerin karar verme davranışlarında bir değişiklik gözlenebiliyor. Böyle durumlarda, kişiler farklı kişilerle cinsel veya duygusal ilişkiler yaşayabiliyorlar.
Alandaki araştırmacılardan Dylan Selterman, aldatma davranışının kişilerin birincil ilişkilerindeki eksikliklerden kaynaklandığını söylemenin çok da doğru olmayabileceğini söylüyor. Maalesef sadakatsizlik, oldukça tatmin edici ilişkilerde de görülebiliyor. Tam da bu sebeple, bu durumu kişiyle alakalı süreçler veya içinde bulunulan durumlar üzerinden de değerlendirmek önemli oluyor.