Tutulmanın Psikolojisi 2 - İşaretler

yer tutucu

Can Anarat

Tutulmanın Psikolojisi 2 - İşaretler

Infatuation - Marcin Miko√Ö‚Äöajczak

Infatuation - Marcin Miko√Ö‚Äöajczak

Daha önceki tutulma yazısında Dr. Tennov'un binden fazla kişiyle yaptığı görüşmeler sonucunda tutulmanın bazı semptomları olduğunu fark ettiğini söylemiştik. Şimdi bu semptomlardan bahsedeceğiz. Bakalım kaç tanesi size tanıdık gelecek?
relate-banner

  1. Aniden gelişmesi: Çoğu insan aşık olduğu kişinin aklına ilk ne zaman düştüğünü hatırlayabiliyor. İnsanlar duygularının hangi anda aşka dönüştüğünü ve gözlerinin aşkla karardığını biliyorlar ve bu durumdan da genellikle "O an anlamıştım" diye bahsediyorlar.
  2. Fizyolojik uyarılmaya yol açması: Bu dönemin en belirgin özelliklerinden biri de tutulmanın özellikle ilk dönemlerinde insanın çok az uyuyup çok az yemek yemesi (ya da yiyebilmesi), fakat inanılmaz bir enerjiye sahip olması. Bu dönemde beyinde ciddi miktarda dopamin ve feniletilamin salgılanıyor. Dopamin, sevdiğimiz insanla vakit geçirmek ve ona - özellikle de fiziksel olarak - yakınlaşmak konusunda bizi harekete geçiriyor. Feniletilamin ise çikolata gibi yiyeceklerin ve ekstazi gibi uyuşturucuların içinde yer alıyor ve insana kendisini inanılmaz enerjik hissettiriyor. Aslında aşık olma/tutulma hali, dopaminerjik sistemi harekete geçiren bir uyuşturucu kullanmaktan farksız. Kalp atışımız hızlanıyor, ellerimiz terliyor, uykumuz kaçıyor, karnımız acıkmıyor ve sürekli o kişiye dair bir şey yapmak istiyoruz. Bütün bunlar beynimizdeki dopamin ve feniletilamin artışına bağlanıyor.
  3. Zihni Meşgul Etmesi: Aşık olduğumuz insan yanımızda değilken bile kendimizi onu veya onunla alakalı şeyleri düşünmekten alıkoyamıyoruz. Onunla ilgili düşünceler zihnimizi işgal ediyor ve biz de sebepsiz yere gülümsediğimizi ancak başkaları bize garip garip bakarken anlıyoruz. Sürekli o insan hakkında konuşmak istiyoruz, hatta arkadaşlarımızın başka hiçbir konu hakkında konuşmadığımız için bize kızdıkları oluyor. Bu düşünceler zihnimize o kadar hakim oluyorlar ki başka bir şey düşünmemiz gerektiğinde dahi bizi rahat bırakmıyorlar ve başka bir konuya odaklanmamıza tamamen engel oluyorlar.
  4. Ruh Halinin O Kişiye Bağımlılığı: Bu dönemde ruh halimizin iyi ya da kötü oluşu bile yavaş yavaş aşık olduğumuz kişiye bağlı hale geliyor. Bunun en önemli sebebi bizim o kişiye karşı hislerimizden emin olmamıza rağmen o kişinin hislerine çok da hakim olamayışımız. Bu sevdanın karşılıklı olmadığını bize düşündürecek en ufak işaretler bile kendimizi mutsuz hissetmemize sebep oluyor. "O da beni seviyormuş" dedirten her işaret ise inanılmaz bir mutluluk veriyor. Bu da sürekli iki uçta (ekstrem mutluluk ve ekstrem mutsuzluk) gidip gelmemize sebep oluyor
  5. O Kişinin İdealize Edilmesi: Bu dönemde, aşık olduğumuz kişiyi idealize ediyor, her davranışının mükemmel ya da mükemmele yakın olduğunu düşünüyoruz. Hatalarını ya hiç fark etmiyor ya da görmezden geliyoruz. Bazen de kötü özellikleri kötü olarak algılamıyor, aksine onun karakteri içinde çok önemli bir yere sahip olduklarını ya da bu özelliklerin onu herkesten - mükemmel şekilde - farklı yapan özellikler olduğunu düşünüyoruz. Doğal olarak üstüne bu kadar düşünülen ve bağımlı olunan kişi hakkında kötü düşünmemiz mümkün olmuyor, aksi takdirde ortaya bilişsel uyumsuzluk olarak adlandırdığımız durum çıkıyor. Bu durum çoğu zaman rasyonel düşünmemize engel oluyor. Bizi uyarmaya çalışan insanlar olduğunda onları görmezden gelmemizin en önemli sebeplerinden biri de bu durum.
  6. O Kişinin Tek Hedef Haline Gelmesi: Aynı anda birden fazla kişiye bu kadar şiddetle tutulmak mümkün olamayacağı için bu faktörler toplu olarak bir süreliğine de olsa sadece tek bir kişiye odaklanmamızı sağlıyor. Böylece bütün ilgimizi bu insana veriyoruz ve her şey yolunda giderse bir ilişki kuruyoruz.
Tutulma aslında çok heyecanlı ve belki biraz çılgınca yaşanan bir süreç olsa da temel amacı tutulduğumuz kişiyle daha kolay bağ kurmamızı sağlaması. Her ne kadar zamanla tutulmanın şiddeti azalsa da partnerler arasında kurulan bağ kişilere farklı türlü bir ödül sunmaya başlıyor.

[1] Tennov, D. (1979). Love and limerence: The experience of being in love. New York: Stein and Day.

Benzer yazılar

Kaygı Flört Etmemize Engel Değil

Yüksek düzeyde kaygıya veya kaygılı bağlanma stiline sahip olmak zaman zaman kendimizi sabote etmemize ve geçmişteki olumsuz deneyimlerimize saplanıp kalmamıza sebep olabiliyor. Peki kendimizi sabote etme halinin üstesinden gelmek için neler yapabiliriz?
One Hundred Years of Solitude No.31 - Zhu Zhengming

İlişkisiz, Mutlu, Huzurlu

Herkes romantik bir ilişkiye sahip olmak zorunda mı? Tek başımıza mutlu olmamız mümkün değil mi? Seçilmiş bekarlık kavramıyla tanışın!
Mother and Child by Katie M. Berggren

Aile İçinde Öğrendiğimiz İlişki Modeli Gelecek Romantik İlişkilerimize Nasıl Yansıyor?

Hepimiz ilişki kurmanın farklı yollarını ailemizde öğreniyoruz. Ancak öğrendiğimiz bu yollar her zaman bizi mutlu etmeyebiliyor.

Romantik İlişkiler ve Psikolojik Sağlık

Romantik ilişkiler psikolojik sağlığı nasıl etkiliyor? Bu yazıda psikolojik sağlık ile ilişkiler arasındaki ilişkiyi derledik.
Negro - Cristina Troufa

Tehdit ve Bakım Kaynağı Aynı İnsan Olduğunda - Düzensiz Bağlanma

Bağlanma stillerinin çok popüler olmayan ancak belki de anlaşılmaya en çok ihtiyaç duyan türü: düzensiz bağlanma. Detayları yazımızda.
We Need to Talk About Kevin - Lynne Ramsay (2012)

Bir Anne-Oğul Çatışması: We Need to Talk About Kevin

Hazırlıksız annenin, oğlu Kevin ile bağ kuramamasını anlatan bu film, istenmediğini hisseden çocuğun neler yapabileceğini gösteriyor.
The Meal - Alex Gross (2016)

Bağlanma Stilleri ve Ayrılık Sonrası Davranışlar

Eğer ayrılmayı isteyen ve ilişkiyi bitiren taraf biz değilsek ayrılık sonrası kısa dönemde davranışlarımızı neler belirler?
Bombay Sapphire - Holly Warburton

Romantik İlişkilerde Hayal Kırıklığı

“Gerçek yüzünü nasıl daha önce görmedim? Ben bu insana mı aşık olmuşum?” cümleleri tanıdık geliyor mu? İlişkilerde yaşadığımız hayal kırıklığını ele aldık.
A Moment! - Holly Warburton

Öpüşmenin Tarihi ve Etkileri

Öpüşmek, midemizde kelebekler uçuran bir deneyim! Neden öpüştüğümüz ve öpüşmenin günümüze nasıl geldiği ise işte bu yazımızda.
İsimsiz

Güvenli Bağlanmayı Anlatan Türkçe Şarkılar

Güvenli bağlanma ile çevremizle daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Romantik ilişkilerde güvenli bağlanmayı anlatan Türkçe şarkıları derledik!

footer