Online dating'le ilgili insanların en çok yaptığı varsayımlardan biri de daha fazla seçeneğe sahip olmanın daha iyi sonuçlar vereceği varsayımı. Matematiksel olarak mantıklı duruyor, değil mi? Ancak insanlar çok seçenekleri varken tercihlerini toplu bir şekilde değerlendirip bu tercihlerin sonuçlarını ise ayrı ayrı tecrübe ediyorlar. Peki, insanların online dating uygulamaları kullanırken veya başka platformlarda partner seçerken uyguladıkları değerlendirme süreçleri onları mutlu olacakları partnerlerle eşleştirmeye yetecek kalitede mi?
Seçim felci, çok fazla seçenekle karşı karşıya kalındığında karar verme mekanizmalarının felce uğraması olarak tanımlanıyor. Online dating uygulamalarında bu durum kendisini, Tinder gibi erişilebilen havuzun çok geniş olduğu algoritmalarda gösteriyor. Profilleri gözden geçirirken birçok insanı karşılaştırıyoruz ve bu insanları karşılaştırmak için kullandığımız metotlar aslında çoğu zaman o insanlarla birebir ilişkilerimizin kalitesi konusunda belirleyici olmuyor. Ancak bir iletişim kurulduğunda ve karşıdaki insan artık kendi içinde bir birey olarak görüldüğünde bu kişiyle romantik bir ilişkide mutlu olunup olunamayacağı değerlendirilmeye başlanıyor. Buna göre, birinci durumda insanlar birbirleriyle karşılaştırılırken ikinci durumda ise potansiyel bir partner kendi içinde değerlendiriliyor.
Online dating'den bağımsız alanlarda seçim üzerine yapılan araştırmalar gösteriyor ki insanların çoklu değerlendirme yaparken dikkate aldıkları nitelikler, tekli değerlendirme yaparken dikkate aldıklarından farklılık gösteriyor. Online dating konusunda bu durumun önemi ise insanlar eşleşirken ortaya çıkıyor. Çoğu zaman insanlarla eşleşme konusunda göz önüne alınan özellikler, aslında bir partnerde aranandan çok daha farklı oluyor. Örneğin bir çalışmada, üniversitedeki öğrenciler 12 yurda rastgele dağıtılmadan önce onlardan hangi yurtta daha mutlu olacaklarına dair tahmin yürütmeleri isteniyor. Öğrenciler yurtların fiziksel özelliklerinin mutluluklarında büyük bir etken olacağını tahmin etseler de yurtlara yerleştirilip de yaşamaya başladıktan sonra bu fiziksel özelliklerin onların mutluluklarını etkilemediği görülüyor. Online dating özelinde de eşleşme aşamasında önem verdiğimiz özellikler, gerçekten ilişkiye başladığımızda önem verdiğimiz özelliklerden farklılık gösteriyor. Bunun sebebi ise gerçekten önemli ancak değerlendirmesi zor ve tecrübeye dayalı bilgiler yerine, online dating uygulamalarının bize insanlarla ilgili sunduğu yüzeysel ve değerlendirmesi kolay bilgilerle karar veriyor olmamız. Uyum veya mizah anlayışı gibi tecrübeye dayalı özellikler ancak yüz yüze iletişimde değerlendirilirken online dating bizi dış görünüş veya gelir gibi yüzeysel özelliklere indirgiyor.
İncelenen grup büyüdükçe verilen kararlar gerçek motivasyonlardan giderek uzaklaşıyor. Örneğin, 30-60-90 diye artarak giden miktarlardaki online dating profillerini değerlendiren insanlardan büyük gruplarda değerlendirme yapanlar en başta belirttikleri kıstaslardan en çok uzaklaşanlar oluyor. Aynı şekilde, kişi sayısı arttıkça insanların karar mekanizması da tembelleşiyor. 20 profili değerlendiren bir insanın, profillerle ilgili bilgileri yanlış hatırlama ya da karıştırma ihtimali, 4 profil değerlendiren bir insana göre çok daha fazla oluyor.
Online olsun ya da olmasın, insanlarla tanışmak her türlü bir miktar ön değerlendirme yapmayı gerektiriyor. Online dating'in sorunu ise bu kararımızın ardından bir tık ötede yüzlerce başka potansiyel partner olduğunu bilmek. Binlerce insanın profillerine bu kadar kolay erişebilmek, herhangi bir partnere bağlanma isteğini azaltabiliyor. Gerçekten de birçok araştırma gösteriyor ki insanların alternatif partner seçeneklerini ne kadar çok sayıda algıladıkları boşanmaları tahmin etme konusunda oldukça belirleyici olabiliyor. Dolayısıyla hep daha iyisinin olduğu varsayımıyla yola çıkarak bu kısır döngünün içinde sıkışıp kalabiliyoruz.
Üç boyutlu insanları iki boyutlu bilgi kutucuklarına indirgediğimizde bazı hayati önemdeki bilgileri de elimizden kaçırmış oluyoruz. İnsanlar kimin çekici olduğunu anlayabiliyor olabilirler ama kimin onların biricik karakterleriyle uyuşacağını tahmin etmekte pek başarılı oldukları söylenemez. İronik bir şekilde, online dating uygulamalarının en çok reklamını yaptığı özelliklerden biri olan bu uçsuz bucaksız tercih havuzu, bir noktadan sonra boğucu bir hal alarak insanların romantik bir ilişki arayışını olduğu gibi baltalayabiliyor.