Günümüzde hemen hemen her şeye internetten ulaşabiliyoruz. Buna aşkı neden dahil etmeyelim ki? İnternet üzerinden birileriyle tanışıp flört etmek Tinder gibi uygulamalar sayesinde giderek daha popüler hale geliyor. Öyle ki internet erişimi olan 18-40 yaş aralığındaki çoğu kişi artık bu uygulamaları kullanıyor veya biliyor. Ancak yine de online dating platformlarından tanıştığımız biriyle ciddi bir ilişkiye başlamak hala toplum tarafından tam olarak onaylanmıyor veya ciddiye alınmıyor. Online dating'in riskli olduğuna inanılıyor ve hatta bazı insanlar tarafından utanç verici bir şey olarak algılanabiliyor. Bu yazımızda artık günlük dilimizde kendine bir yer edinmiş online dating hakkındaki dört şehir efsanesinden bahsedeceğiz.

1. Herkes her şey hakkında yalan söylüyor.

Online dating platformları ile ilgili en yaygın inançlardan biri bu platformların yalan söyleyerek insanları kandırmaya çalışan kişilerle dolu olduğu. Ancak yapılan araştırmalar birçok kullanıcının profilinde kendileriyle ilgili detayları biraz abartsalar da nadiren büyük yalanlar söylediklerini gösteriyor. Bu yalanlar da genelde yaş veya dış görünüşle alakalı oluyor. Gerçekçi bir şekilde değerlendirdiğimizde kendimizle ilgili benzer beyaz yalanları gerçek hayatta da söylediğimizi görüyoruz. Hatta, online ya da değil, romantik bir bağlamda yalan söyleme oranımız başka herhangi bir sosyal ortamda yalan söyleme oranımızdan daha fazla.

2. Online dating çaresiz insanlar içindir.

Hepimizin çevresinde online dating uygulamaları kullanan insanlar bulunmasına rağmen online dating hala olumsuz bir algıya sahip. Bazı insanlar bu uygulamaların kullanıcılarını yüz yüze flört etmeyi beceremeyen çaresiz insanlar gibi görebiliyor. Hatta internet üzerinden tanışmış ve mutlu bir ilişki kurabilmiş çiftler bile bazen nasıl tanıştıklarıyla ilgili hikayeler uydurabiliyorlar. Ancak mutlu çiftlerin bile tanışma hikayelerini gizlemesi online dating ile ilgili olumsuz inançların daha da yerleşmesine sebep olabiliyor. Peki bu konuyla ilgili araştırmalar ne söylüyor? Öncelikle bilimsel bulgular online dating uygulamalarını kullanan insanlarla kullanmayanlar arasında kayda değer hiçbir kişilik farkı olmadığını gösteriyor. Diğer yandan, çevrimiçi platformlarda tanışıp evlenen insanlarla yüz yüze tanışıp evlenen insanları kıyaslayan bir başka araştırma ise online dating kullanan insanların daha yüksek oranda çalışan ve sosyoekonomik statüsü yüksek olan insanlar olduğunu buluyor.

3. İnternet üzerinden başlayan ilişkiler bitmeye mahkumdur.

Bir diğer yaygın inanç da internet üzerinden başlayan ilişkilerin kalıcı olmayacağı üzerine. Online dating nispeten yeni bir konsept olduğu için bu ilişkilerin uzun vadedeki başarısını değerlendirmemiz zor olsa da bu konuyla ilgili yapılmış iki araştırma bu konuya ışık tutuyor. Amerika'da yaygın olarak kullanılan eHarmony isimli online dating sitesi tarafından yetkilendirilmiş bir araştırma 2005 ve 2012 yılları arasında evlenmiş 19 bin 131 yetişkin Amerikalıdan oluşan bir grubun üçte birinden daha fazlasının internet üzerinden tanışarak evlendiğini buluyor. Ayrıca internet üzerinden tanışmış çiftlerin boşanma oranının yüz yüze tanışmış çiftlerden dikkate değer bir seviyede daha az olduğu gözlemleniyor. Hala evli olanlara bakıldığında da internet üzerinden bir araya gelen çiftlerin evliliklerinden aldığı tatminin daha yüksek olduğu bulunuyor. Üstelik bu sonuçlar evliliğin uzunluğu, cinsiyet, yaş, gelir düzeyi, eğitim seviyesi, iş durumu gibi faktörlerden etkilenmiyor.

Bir başka araştırma ise internet üzerinden başlayan ilişkilerin evliliğe dönüşme ihtimallerinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Ancak bu araştırmanın örnekleminin %16'sını eşcinsel çiftlerin oluşturması göz önüne alınarak sonuçlar yeniden yorumlandığında internet üzerinden tanışan çiftlerin evlenmeye daha az meyilli olduklarıyla ilgili bir sonuca ulaşılamıyor.

Özetle, internet üzerinden başlayan ilişkilerin daha az kalıcı olduğuyla ilgili hiçbir kanıtımız olmadığını söyleyebiliyoruz. Ancak bilinen bir başka gerçek ise bu ilişkilerdeki insanların arkadaşlarından ve ailelerinden daha az destek gördükleri ki bu da yüz yüze tanışan insanlara oranla daha fazla sorun yaşamalarına sebep olabiliyor. Ancak aynı durumun barlarda tanışan çiftler için de geçerli olduğu düşünülüyor. Bu da aslında en önemli değişkenin çiftlerin nerede tanıştıklarından ziyade onları kimin (veya neyin) tanıştırdığı ve çiftlerin ilişki başlamadan önce birbirlerinin sosyal çevrelerine ne kadar dahil oldukları olduğunu gösteriyor.

4. Online çöpçatanlık algoritmaları gerçek hayattan daha iyi sonuç verir.

Amerika'da yaygın olarak kullanılan online dating sitelerinin bir kısmı insanları "kendileriyle uyumlu" partnerlerle eşleştirecek bazı algoritmalar üzerine kurulu olduklarını iddia ediyorlar. Peki neredeyse sihirli olarak nitelendirdikleri bu algoritmalar sayesinde sizi en çok mutlu edecek, en iyi anlaşabileceğiniz partneri gerçekten de bu sitelerde bulabilir misiniz? Mevcut araştırmaların gözden geçirilmesi sonucu ulaşılan bilgiler bu algoritmaların romantik ilişkilerde kullanılan başka herhangi bir yaklaşımdan daha iyi sonuçlar vermediğini gösteriyor. Söz konusu algoritmalarla ilgili bulunan en büyük problem ise sadece partnerler arası benzerliği ön plana alıyor olmaları. Çünkü araştırmalar kişilik benzerliğinin ilişkilerdeki mutluluğa çok da etkisi olmadığına işaret ediyor. Ancak insanlar birbirine benzemenin çok önemli bir faktör olduklarına inandıkları için sırf kendilerine benzediklerine inandıkları (bu benzerlik gerçek olmasa bile) biriyle konuşmayı diğer seçeneklere tercih ediyorlar.

Peki önemli olan ne? İki insanın arasındaki kimyanın tutması, birlikte iyi bir etkileşim ve dinamik yakalayabilmeleri, beraber olgunlaşıp değişebilmeleri ve karşılaştıkları sıkıntılara ve fikir ayrılıklarına birlikte göğüs gerebilmeleri bir ilişkinin devam edip etmeyeceğini belirliyor. Bu saydıklarımızın hiçbiri de kişilik testleri ile ölçülebilecek şeyler değil. Üstelik çiftlerin nerede ve nasıl tanıştıkları bu faktörleri doğrudan etkilemiyor.

Sonuç olarak internet üzerinden tanışmak ve yüz yüze tanışmak arasında çiftlerin benzerlikleri veya gelecekteki mutlulukları açısından hiçbir fark görünmüyor. Eğer online dating siteleriyle ilgili sizi endişelendiren faktörler arasında yukarıda saydığımız sebepler varsa artık bu endişeleri bir kenara bırakabilirsiniz.

Not: Bu yazının bazı kısımları Psychology Today dergisinde çıkan "4 Myths About Online Dating, Exposed" yazısından çevrilmiş ve derlenmiştir.