Karantina sürecini partnerle birlikte deneyimlemenin zorlukları olduğu gibi, bu süreci partnerden ayrı geçiriyor olmak da stresli bir duruma dönüşebiliyor. Fiziksel olarak tekrar ne zaman bir araya gelebileceğimizi bilememek ve bu süreci bir nevi zorunlu olarak yaşıyor olmak, deneyimlediğimiz belirsizlik halinin olumsuz etkilerini artırabiliyor.


Partnerden fiziksel olarak uzun süre ayrı kalmak, adeta bir uzak mesafe ilişkisi deneyimine dönüşüyor. Bu durum, her iki tarafta endişe yaratabildiği gibi yaşanan sorunların artmasına neden olarak kişileri içinden çıkılmaz bir döngüye itebiliyor. Peki partnerinizden uzakta geçirdiğiniz bu süreci daha iyi atlatmak ve ilişkinizin iyileşmesine olanak sağlamak için neler yapabilirsiniz?

• Ayrı olduğunuz bu dönemi ilişkinizi geliştirmek için bir fırsat olarak düşünün.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Yapılan araştırmalar, uzak mesafe ilişkisi yaşayan çiftlerin ilişki memnuniyetinin, coğrafi açıdan yakın bir ilişkideki kişilerle aynı, hatta kimi zaman daha fazla olduğunu gösteriyor. Öte yandan bu kişiler, kendilerini ilişkiye daha bağlı hissediyor ve ilişki içerisine hapsedilmişlik duygusunu da daha az yaşıyorlar. Bu nedenle atılabilecek ilk adımlardan biri, partnerinizden fiziksel olarak uzakta olmayı bir bütün olarak olumsuz bir durum gibi değerlendirmemek. Bunun yerine, bu süreci ilişkinizin gelişmesi ve birbirinizi daha iyi tanımak adına bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz. Bu sayede deneyimlediğiniz bu mevcut durum daha olumlu bir hale gelebilir.

• Fiziksel olarak "orada" olamasanız da partnerinizin yanında olduğunuzu ona hissettirmeye çalışın.

Yapılan araştırmalar ısrarla aynı sonuçları buluyor. En mutlu ilişkiler, partnerlerin birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarına yanıt verebildikleri ilişkiler oluyor. Partnerimize ihtiyaç duyduğumuz ve ona ulaşmaya çalıştığımız bir anda, aslında basitçe "Benim için orada olacak mısın?" sorusunu soruyoruz. Partnerimizden gelen ilgi doğrultusunda da bu soru bizim için olumlu yanıtlanmış oluyor. Bu süreçte siz de partnerinizin ihtiyaçlarını görmeye çalışın ve fiziksel olarak yanında bulunamasanız da mesaj ya da görüntülü arama yoluyla ihtiyaçlarını karşılamaya istekli olun. Örneğin, önceden bir Skype ya da telefonda konuşma rutininiz varsa buna sadık kalın. Ya da partnerinizin o gün önemli bir görüşmesi veya sınavı varsa, o görüşme ya da sınav sonrası nasıl geçtiğini öğrenmek için mesaj atın. Bu şekilde partnerinize her daim orda olduğunuzu ve olacağınızı davranışlarınızla gösterebilirsiniz.

• Partnerinizin nasıl hissettiği ile ilgili varsayımlarda bulunmayın.

Koronavirüsü herkes için eşi benzeri görülmemiş bir durum yaratıyor. İlişkiniz de muhtemelen daha önce böylesine küresel çapta etkisi olan bir olayı deneyimlemedi. Genellikle diğer insanların da bizimle aynı şekilde hissettiklerini düşünüyoruz. Fakat her ikinizin de yeni tecrübe ettiği bu durumda karşınızdaki kişinin sizinle aynı şekilde hissettiğini varsaymamak gerekiyor. O kişinin nasıl hissettiğine dair varsayımlarda bulunmak ister istemez o yönde bir beklentiye girmenize sebep oluyor. Bu beklentiler karşılanmadığında da öfke ya da hayal kırıklığı duymanız kaçınılmaz oluyor. Karşı tarafın nasıl hissettiğini, ne düşündüğünü bilmek için zihin okumak gerekmiyor. Tam tersi bundan kaçınıp açık bir iletişim kurmayı tercih etmelisiniz. Daha önce her ikinizin de böyle bir tecrübesi olmadı. Dolayısıyla her ikinizin de bununla farklı şekillerde başa çıkması oldukça normal.

• Hissettiklerinizi mümkün olduğunca paylaşın.

Gündem bu kadar yoğun ve herkesin kaygı seviyesi yüksek iken açık ve sağlıklı bir iletişim sürdürmek güçleşebiliyor. Artan kaygı, olumsuz duyguların daha yoğun yaşanmasına yol açabiliyor. Öfke, hayal kırıklığı, üzüntü gibi olumsuz duyguları hissederken verdiğiniz tepkileri anlamaya çalışın.

Bu süreçte kendinize zaman ayırma ihtiyacı duymanız oldukça normal. Kendinizi sakinleştirecek bir yöntem arama sürecinde kendinize gereken zamanı tanıyın. Bir taraftan da sevdiklerinize zorlandığınızı, normalde vermeyeceğiniz tepkiler verebileceğinizi söyleyin. Bunu söylemiş olmanız bütün davranışlarınızı haklı çıkarmasa da yakınınızdaki insanların durumunuzun farkında olmalarını sağlayacaktır.

İletişim kurarken "ben" dili kullanmaya özellikle özen gösterin. "Böyle hissediyorum" demek, "Böyle yaptığında şunu hissediyorum" veya "Böyle hissetmeme sebep oluyorsun" demekten çok farklıdır. Stresli hissettiğimizde birilerini suçlama konusunda daha rahat olabiliyoruz. Bu sebeple kullandığımız dile özen göstermek önemli oluyor.

• Büyük anlaşmazlıklar üzerine konuşmayı bir süre bekletin.

Stres ve kaygı sebebiyle bu günlerde aranızda bir gerginlik oluşabilir. Bu sebeple halihazırda var olan, çözemediğiniz sorunları gündeme getirmemeye çalışın. Yapılması zor konuşmaları bir süre beklemeye alabilirsiniz. Özellikle partnerinizin psikolojik bir problem geçmişi varsa yaşadığınız ciddi bir tartışma, durumunun kötülemesine sebep olabilir.

Bunun yanında karşınızdaki kişinin yaşça büyük yakınları olup olmadığını göz önünde bulundurun. Mevcut durum, partnerinizin ailesi için daha çok endişelenmesine yol açıyor olabilir. Koşulları göz önünde bulundurarak o konunun bu dönemde açılmaya değer olup olmadığına karar verin.

• Yakınlığın farklı türlerini geliştirmeye çalışın.

Fiziksel temas bir ilişki için oldukça önemli olsa da ayrı şehirlerde ya da ülkelerde olduğunuzda fiziksel yakınlık geliştirmek daha güç olabiliyor. Kaldı ki bugünlerde herkesle aramıza fiziksel bir mesafe koymamız gerekiyor. Partnerler Arasındaki Yakınlığın Biçimleri yazımızda da bahsettiğimiz üzere, yakınlık sadece fiziksel veya cinsel yakınlıktan oluşmuyor. Örneğin, okuduğunuz bir kitabı ya da izlediğiniz bir filmi paylaşarak entelektüel yakınlığınızı artırabilirsiniz. Gününüzü nasıl geçirdiğinizi paylaşarak ya da ileriye dönük planlar yaparak duygusal yakınlığınızı geliştirebilirsiniz. Yakınlık türlerini öğrenip onları geliştirmeye çalışmak bu dönemde ilişkiniz için oldukça faydalı olabilir.

• Mümkün oldukça görüntülü konuşmaya çalışın.

Görüntülü konuşma sayesinde partnerinizin sözel olmayan ifadelerini görebilirsiniz. Böylece ruh halini daha iyi anlayabilir, daha açık ve etkili bir iletişim kurabilirsiniz. Sosyal izolasyon döneminde karşımızdaki kişinin jestlerini, mimiklerini görebilmek daha da anlamlı hale geliyor. Çünkü mesajlaşmanın ya da sesli konuşmanın aksine o kişinin varlığını, orada olduğunu daha iyi hissedebiliyorsunuz. Görüntülü konuşma karşınızdaki kişinin ses tonunu, yüz ifadelerini, bakışlarını takip edebilmenize olanak sağlarken mesajlar çok fazla bilgi vermiyor. İletişim kurma kanalımız geliştikçe birbirimizi yanlış anlama ihtimalimiz de azalıyor. Çünkü gelişmiş platformlarda karşımızdaki kişiyi doğru anlamak için kullanabileceğimiz ipuçlarının sayısı ve çeşidi artıyor.

İlişki kalitesi yüksek olan çiftlerin iletişimde kalabilmek için birçok yolu kullandığını biliyoruz. Tek bir iletişim kanalı kullanan çiftlere kıyasla, birden fazla yolla iletişim kuran çiftlerin daha yüksek bir ilişki kalitesine ve daha fazla bağlılığa sahip oldukları biliniyor. Sosyal izolasyon yaşadığımız bu günlerde, tek bir kanal yerine mümkün olan her şekilde partnerinize ulaşmanızı tavsiye ediyoruz.

• Bağlantıda kalmanın tek yolunun online iletişim olmadığını hatırlayın.

Aramalar ya da görüntülü konuşmalar üzerinden partnerinizin sesini duymak ve yüzünü görmek birbirinize çok iyi gelebildiği gibi, partnerinize ait bir eşya ya da fotoğrafı da günün en çok vakit geçirdiğiniz alanlarına koymak, partnerinizle farklı bir bağlantı yolu sağlayabilir. Örneğin, tüm gün masada derslere katılan ya da home-office çalışan biriyseniz masanızda partnerinizle birlikte çekilmiş bir fotoğrafınızı bulundurmak ve o fotoğrafla gün içerisinde göz göze gelmek modunuzu yükseltebilir. Bu eşya ya da fotoğrafı ilişkinize olan bağlılığınızın bir sembolü olarak düşünmek de sizi daha iyi hissettirebilir.

• Yüz yüze geçerli olan ilişki sürdürme yöntemlerini online'a adapte edin.

İlişkileri daha kaliteli hale getirdiği bilinen 5 sürdürme yöntemi bulunuyor:

1. Olumlu olmak: Diğer insanlara karşı ne kadar neşeli ve yükseltici olduğumuz ile ilgilidir. Sürekli haber akışının ve kaygı seviyesinin yüksek olduğu bir dönemde olumlu kalmak daha zor olabiliyor. Diğer taraftan da olumlu kalmak böyle dönemlerde çok daha önemli hale geliyor. Sevdiğimiz kişilere karşı olumlu olmanın yollarını bulmak, stresli olan birinin gününü güzelleştirebilir.
2. Açık olmak: İlişki içerisinde açık bir iletişim kurmak paylaşmaktan kaçınmamayı, kendini olumlu ya da olumsuz açabilmeyi ve ilişki üzerine tartışabilmeyi gerektiriyor. Bunu online ortamda sağlamakta ilk başta zorlanabilirsiniz. Fakat zamanla, daha sık görüntülü konuşarak online ortamda da birbirinize açık hale gelebilirsiniz. Bu konuşmalar sırasında birbirinizi aktif olarak dinlemeye ve bunu karşınızdaki kişiye ifade etmeye özen gösterin.
3. Güvence vermek: Karşınızdaki kişiye ona değer verdiğinize ve bu ilişkinin sizin için önemli olduğuna dair güvence vermek anlamına geliyor. Çoğu zaman sevdiğimiz insanların bunu zaten bildiklerini varsayarak hislerimizi onlara söyleme gereği duymayabiliyoruz. Özellikle sosyal izolasyon döneminde bunları duymak daha önemli hale geliyor. Yakın olduğunuz insanlara onları sevdiğinizi, sizin için önemli olduklarını söylemeyi ihmal etmeyin. Hissettiklerinizi bildiklerini varsaymayın.
4. Görev paylaşımı: İlişkide görevler karşı tarafı kimin aradığı, ilk mesajı kimin attığı ile ilgili oluyor. İlişkiyle ilgili bu tarz "görevleri" eşit şekilde paylaşan çiftlerin ilişki memnuniyetlerinin daha fazla olduğu biliniyor. Daha az veren taraf, verdiğinden fazlasını aldığı için genellikle suçluluk hissedebiliyor. Görevleri paylaşmanın bir yolu da gelecekteki olayların planlamasını bölüşmek şeklinde gerçekleşiyor. Geleceğin şimdiki gibi belirsiz olduğu durumlarda bir araya geldiğinizde yapacaklarınızı planlayabilir, alternatif senaryolar üzerine kafa yorabilirsiniz.
5. Ortak sosyal ağlar: Her ikinizin de tanıdığı, ortak bir çevre geliştirmeye deniyor. Ortak tanıdığınız kişiler, size üzerine konuşacak bir şey verir. Sosyal mesafe durumlarında var olan ağlarınızı grupça yaptığınız online görüşmelerle sürdürebilirsiniz. Ortak arkadaşlarınızla online oyunlar oynamak da aranızdaki bağın güçlenmesine ve ortak bir deneyim yaşamanıza yardımcı olabilir.

Bu süreç bittiğinde neler yapacağınıza odaklanın.

Uzak mesafe ilişkisi yaşamak ve bu süreçte ilişkinizi ilerletme fırsatı bulabilmek her ne kadar olumlu olsa da bir noktada partnerinizle fiziksel olarak bir arada olmayı istiyor olmanız çok normal. Partnerinizle bir araya geldiğinizde neler yapacağınızı planlamak, ikinizin de aynı sayfada olduğunu görmek hem sürecin ikiniz için de daha hızlı geçiyor gibi algılanmasına sebep oluyor hem de tarafların ilişkiye olan bağlılığı diğer partner tarafından daha çok hissedilebiliyor.