Ne yazık ki İngilizce'deki "intimacy" kavramının Türkçe'de tam bir karşılığı bulunmuyor fakat yakınlık olarak çevirdiğimiz bu kelime Birhan Keskin'in "İçimi açtım sana/İçini açmak için." dizelerinde anlam buluyor adeta. İlişkide yakınlık kurulması derken bahsettiğimiz en derinimizi, bilinmeyenimizi, içimizi karşımızdakinin bilmesine, görmesine izin vermek oluyor. Aslında bunu yaparken bir yandan da karşımızdaki insana bizi tam da nereden yaralayacağını anlatmış oluyoruz.
İlişkilerde yakınlık belli bir süreçten geçilerek kuruluyor ve şüphesiz zaman gerektiriyor. Peki biriyle yakınlık kurduğumuzu nasıl anlıyoruz? Onunla olan ilişkimizde, ona olan tavırlarımızda diğerlerinden farklı olan ne? Bu yakınlık nasıl kuruluyor?
- Yakınlığın kurulması en temelde sözlü olarak kendimizi ifade etmemizle, kendimizden bahsetmemizle başlıyor. Bu paylaşım, karşılıklı ve kademeli olarak ilerliyor ve zamanla paylaştıklarımızın mahremiyeti artıyor. Bu süreçte zamanından önce ve gereğinden fazla özel paylaşımlar yapmak risk taşıyor çünkü karşı taraf bundan rahatsız olabiliyor. Yeni tanışmış olmanıza rağmen size kendi hayatıyla ilgili çok özel şeyler anlatan insanlar mutlaka görmüşsünüzdür, işte o anda yaşadığınız tedirginliği düşünün. Neyi, ne kadar, ne zaman paylaşabileceğimizi karşı taraftan gördüğümüz kabul ve onaylanma ipuçları belirliyor. Bunlar yakınlığın karşılıklı ve sağlıklı bir şekilde kurulabilmesi için gereken iki önemli etmeni oluşturuyor.
- Yakınlık gösterme konusunda ağzımızdan çıkanlar kadar bedenimizin ne söylediği de önem taşıyor. Örneğin, vücudunuzu savunma halinde mi savunmasız bir pozisyonda mı tutuyorsunuz? Açık duruşlar, kişinin savunmasız olduğu ve herhangi bir tehlike olmadığını düşündüğü anlamına geliyor; erkekler için kollarını başlarının arkasında bağladıkları duruş gibi.
- Fiziksel temas ise diğer bir yakınlık kriteri. Herhangi bir arkadaşınızın bacağına uzun süre elinizi koyabilir misiniz? Herhangi bir arkadaşınıza arkasından sarılabilir misiniz? Söz konusu fiziksel temas olduğunda kime dokunduğumuz, neresine dokunduğumuz, ne kadar süre dokunduğumuz gibi soruların her biri o kişiyle olan yakınlığımız hakkında bilgi veriyor.
- Yakın olduğunuz kişilerle konuşurken ses tonunuzun değiştiğini hiç fark etmiş miydiniz? İnsanlar partnerleriyle daha yumuşak ve ince bir ses tonuyla konuşuyorlar. Partnerlerin kendi aralarındaki konuşma ritimleri de diğer ilişkilerdeki konuşmalarından farklı oluyor.
- Bir insanla buluşacağımızda randevunun özellikleri de o insanla olan yakınlık düzeyimizi gösterebiliyor. Örneğin, biriyle kalabalık bir grup içerisinde değil de baş başa buluşmayı tercih etmek bir yakınlık göstergesi. Kalabalık bir mekan yerine kimsenin pek uğramayacağı bir yerde buluşmak, herkesle görüşürken önemsediğimiz bir kriter olmuyor. Daha resmi görüşmelerde buluşma saatini belirlerken "Sekize kadar seninle olabilirim, sonrasında şuraya gideceğim" diyebilirsiniz ama yakın olduğunuz biriyle herhangi bir saat sınırı koymadan görüşmeyi tercih edersiniz.
- Bir insanla birlikte yapabileceğiniz aktiviteler de yakınlık seviyenize göre değişiklik gösteriyor. Örneğin; samimi hissetmediğiniz bir insanın sizin evinizde kalmasını istemezsiniz. Benzer şekilde, biriyle aynı yatakta uyuyabilmek o kişinin size gerçekten çok yakın olması gerekir.