
Kendimize bir hedef koymamız, harekete geçmemiz ve bu hedef için çabalamamız açısından en önemli faktörlerden bir tanesini bu hedefe ulaşıp ulaşamayacağımız hakkındaki düşüncelerimiz oluşturuyor. Kendi becerilerimize olan inancımız, harekete geçmek ve hedefe ulaşmak için çaba sarf etmemizde büyük bir etkiye sahip oluyor. Öyle ki kendimize duyduğumuz inanç, karar verme aşamasından harekete geçme aşamasına geçmemizi sağlayan birkaç temel araçtan bir tanesini oluşturuyor. Bir hedefe ulaşıp ulaşamayacağımız konusunda kendimize olan inancımız hedefe ulaşmanın tahmini zorluğu, geçmiş deneyimlerimiz ve becerilerimizin gelişip gelişemeyeceğine dair inancımıza bağlı olarak değişiyor. Hedeflerimize ulaşmamızı etkileyen bir başka faktörse insanların, özellikle de güvendiğimiz insanların bize inanmaları oluyor.
Eklem romatizması hastalarıyla yapılan bir araştırmaya göre hastaların partnerlerinin, hastaların romatizmayla mücadelede başarılı olacaklarına dair inancı, hastaların zaman içinde kendilerini daha iyi hissetmeleriyle, daha sağlıklı olduklarını düşünmeleriyle ve fiziksel işlevlerini daha iyi yerine getirmeleriyle doğru orantılı oluyor. Hedeflerimize ulaşmada partnerlerimizin etkisi üzerine yapılan geniş çaplı iki araştırma sonucunda görülüyor ki duyarlı ve düşünceli bir partnere sahip olmak kendi kapasitemizi daha yüksek görmemizi ve bu sayede daha fazla öz güven sahibi olmamızı, kendimizi daha fazla geliştirmemizi ve hedeflerimize daha kolay ulaşmamızı sağlıyor. Tüm bunlarsa bizim sonuç olarak daha mutlu olmamıza ve hayattan daha fazla keyif almamıza olanak tanıyor.
Partnerlerimizin açık desteğini almak bir yana, onların sadece yanımızda bulunması veya yanımızda olduklarını hayal etmemiz bile bizi motive edebiliyor. Yapılan bir araştırmada, dolaylı yoldan kendilerine inanan partnerlerini hatırlayan katılımcıların bir konuda başarılı olacaklarına dair inançlarının arttığı ve daha iyi performanslar gösterdikleri görülüyor. Başka bir araştırmadaysa katılımcılardan bir yokuşun ne kadar dik olduğunu tahmin etmeleri isteniyor. Araştırma sonunda yanında destekleyici bir arkadaşının olduğunu hayal eden katılımcıların yokuşu, yanında sevmediği veya nötr olduğu bir arkadaşı olduğunu hayal eden katılımcılardan daha az dik olarak değerlendirdiği görülüyor. Yine aynı şekilde, yanında herhangi bir arkadaşı olduğunu hayal eden katılımcıların yokuşu yanında biri olduğunu hayal etmesi istenmeyen katılımcılardan daha az dik olarak değerlendirildiği görülüyor. Bu etkilerin gücünü belirleyen etmenlerin ise ilişki kalitesini belirleyen ilişki süresi, kişilerarası yakınlık ve samimiyet gibi ölçekler olduğu sonucuna ulaşılıyor.
Hedeflere ulaşma konusunda partnerlerimizle beraber çalışmamız da motivasyonu artırıcı bir faktör olabiliyor. Yapılan bir araştırmaya göre ortak bir görev için başkalarıyla beraber çalıştığını düşünen katılımcılar, herkesin görevlerinde tek başına çalıştığını düşünen katılımcılara göre daha fazla dirayet gösteriyor ve kendilerine verilen görevlerle daha fazla ilgileniyor. Beraber çalışmak bir yana, sadece partnerlerimizin başarıları dahi bizim için bir motivasyon kaynağı olabiliyor ve başkalarının kendi hedeflerine ulaştığını görmek bize kendi hedeflerimize ulaşabileceğimiz konusunda güven veriyor. Bu konu üzerine yapılan bir araştırma gösteriyor ki başka insanların azim ve başarı hikayelerini okumak bile kendi irademizin güçlenmesine olanak sağlayabiliyor.
Partnerlerimizin sadece hedeflerimize ulaşmamız, motivasyon ve öz güven kazanmamız konusunda değil, kendimize hedefler edinmemiz konusunda da büyük etki sahibi olduğu görülüyor. 2004 yılında yapılan bir araştırmaya göre, biz de partnerlerimizin hedeflerini benimsiyoruz ve onlarla aynı hedefe ulaşmak için çabalıyoruz. Örneğin, partnerimiz daha sağlıklı bir yaşam sürmek için her sabah 6'da kalkıp işten önce spor salonuna gidiyorsa, biz de bu hedefi benimseyebiliyoruz ve partnerimizle aynı şeyleri yapmaya başlayabiliyoruz. Bu örnekteki etkiye sebep olan şeyin sabah 6'da alarmın çalması ve bizim buna bağlı olarak erken uyanmamız olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat unutmayın ki uyandıktan sonra tekrar uyumamak veya işten önceki süre boyunca ne yapacağımıza karar vermek tamamen bize bağlı. İşte bu noktada partnerimiz bize izlenecek bir yol ve ulaşılacak bir hedef sunuyor.
Özetlemek gerekirse partnerlerimizin bize olan desteği ve güveni, hedeflerimize ulaşmamız adına kendimize olan inancımızı da pekiştiriyor. Ayrıca, partnerlerimizin varlığı sayesinde hedeflerimize normalden daha kolay ulaşılabileceğimizi düşünüyoruz. Mutlu ilişkiler hayat kalitemizi arttırmakla kalmıyor, kendimize koyduğumuz hedeflere ve ideal benliğimize ulaşmamızı da kolaylaştırıyor. Partnerlerimiz sayesinde karşılaştığımız sorunları daha kolay çözüyor, zorluklarla daha kolay mücadele ediyoruz.
İngilizce Aslından Çeviren: Alper Günay