
Bazı araştırmalarda aseksüel insanların anksiyete seviyeleri yüksek oranlarda çıkabiliyor. Bir araştırma, bunun nedeninin psikolojik bir sorundan değil de aseksüellerin toplum tarafından maruz kaldığı ön yargı ve ayrımcılıktan kaynaklandığını gösteriyor. Araştırmalar aseksüelliğin travma ile ilişkili olmadığını gösteriyor. Bazı tanımlanan cinsel fonksiyon bozuklukları bireyin cinsel ilgisinin olmamasıyla bağlantılı olsa da, bu cinsel fonksiyon bozuklukları ile aseksüellik arasındaki büyük bir fark var: Cinsel fonksiyon bozukluğu yaşayan insanlar cinsel ilgileri/istekleri olmamasından dolayı stres yaşıyorlar. Aseksüel bireyler ise böyle bir sorun yaşamıyorlar. Aseksüellikleri üzerinden endişe duymuyorlar. Bunu bir sorun olarak görüp profesyonel bir yardıma başvurma ihtiyacı duymuyorlar. Sadece başkaları tarafından yargılanmak ve ayrımcılığa uğramak zaman zaman bu konuda endişe duymalarına neden olabiliyor.
Aseksüel insanlar kimseye karşı cinsel çekim duymama konusunda ortaklaşsalar da kendi aralarında mastürbasyon yapma sıklığında ya da fantezi kurma konusunda ayrışıyorlar. Bazı aseksüeller cinsel dürtüye sahip olup başkalarına karşı cinsel istek duymuyor ve mastürbasyon yapabiliyorken bazıları cinsel dürtüye sahip olmuyor. Zaman zaman mastürbasyon yapan aseksüellerin mastürbasyon sırasındaki fantezilerinin bir kısmı insan dahi içermeyebiliyor. Bazıları ise mastürbasyonu cinsel haz duymak için değil de gerginliklerini atmak için kullanabiliyor. Hatta bazı aseksüeller bazı insanları çekici bulmalarına, hatta onlar üzerinden fanteziler kurmalarına rağmen cinsel bir birleşme isteği duymayabiliyorlar. Negatif sonuçlar doğurmadan, özgürce seks yapmayı tercih eden aseksüller de mevcut. Fakat seks sırf partnerin isteği üzerine ya da toplum baskısı yüzünden yapılırsa kişi için negatif sonuçlara neden olabiliyor.
Daha önceki yazılarımızda cinselliğin ilişkilerdeki önemine değinmiştik. Aseksüel insanlar için ise cinsel çekim duymuyorlar dedik. Peki bu durum ilişkilerini nasıl etkiliyor? Aseksüeller yine kendi içlerinde romantik ve aromantik aseksüeller olarak ayrılıyorlar. Romantik aseksüeller fiziksel yakınlık ve seksüel olmayan dokunuşlardan hoşlanabilirken, aromantik aseksüeller cinsellik içermeyen dokunuşları dahi tiksindirici buluyorlar. Görüldüğü üzere aseksüel olmak elbette aromantik olmak anlamına gelmiyor. Bazı insanlar hiç cinsel çekim duymazken romantik ilişkiler kurabiliyorlar. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda yetişkin bağlanmasının oluşmasında aseksüellerin öncelikli olarak dopaminerjik sistemlerinin yerine oksitonerjik ve opioderjik sistemlerinin aktif olabileceği ön görülüyor.
2001'de David Jay tarafından oluşturulmuş, dünya çapında 120.000 üyesiyle online bir topluluk olan Asexuality Visibility and Education Network (AVEN) canlı tartışmalara ev sahipliği yaparken değerli eğitimsel araştırmalara da olanak sağlıyor. Aseksüelliğe karşı olan ön yargılara ve ayrımcılığa baş kaldırıyor. Bilimsel çalışmaları ve doğru bilgiyi destekliyor. Bilimsel olmayan bu topluluk bilime ilham vermesiyle dikkat çekiyor.