
Öncelikle tanımlarla başlayalım: Kadın boşalması (female ejaculation) orgazm sonucunda üretradan idrardan farklı bir sıvının akmasına verilen isim. Bu sıvı genelde 3 ila 5 mililitre miktarında, sulandırılmış yağsız süt görünümünde şekerli bir tada sahip olarak tarif edilebilir. Biyolojik bir fenomen olan kadın boşalması, kadın cinselliğinin normal ve keyifli deneyimi olarak kabul edilir. Hatta Antik Hindistan'da bu sıvıya Tanrıların nektarı anlamına gelen a amrita, Roma'da da liquor vitae (yaşam sıvısı) denilirdi. Bunun yanı sıra, literatürde bir de fışkırma olarak tanımlanan başka bir kavram var. Kadınlarda boşalma ve fışkırmanın iki farklı olgu olduğu biliniyor. Bu sıvıları üreten organlar ve mekanizmalar da birbirinden farklı. Gerçek kadın boşalmasında az miktarda, koyu ve beyazımsı bir sıvı prostattan geliyor. Fışkırmada ise idrar kesesinden seyreltik, sulandırılmış gibi görünen bir sıvı çıkıyor.
Grafenberg noktası, çoğumuzun daha aşina olduğu adıyla G noktası, üretra yolunun kasık kemiğinin arkası ve rahim boynunun orta noktasında yer alıyor. Ön vajina duvarında konumlanmış bu hassas bölge henüz uyarılmadığında erişilmesi zor olsa da uyarılabildiği zaman kabararak belirginleşiyor. G noktası ön vajina duvarı, üretra, skene bezi (diğer adıyla prostat bezi), muhtemelen bu bölgedeki diğer bezler (vestibüler bezler, bartholin bezleri), etrafındaki kas ve bağ doku, muhtemelen klitorisin de bir kısmını içeren çok kompleks bir vücut bölümü. G noktasının varlığı hakkında tartışmalar halen süregeliyor; çünkü G noktasını ön vajina duvarında bulunan farklı bir nokta, kendi başına bir bölge olarak görmeyen pek çok araştırmacı var. Çalışmalardan çıkan bulgulara göre, bazı kadınlarda G noktası uyarımı, orgazm ve boşalma birbirleriyle bağlantılıyken bazı kadınlarda değil. Ayrıca, bazı kadınlar daha önce klitorisi uyarma yoluyla orgazm ve boşalmayı aynı anda deneyimlediklerini söylerken; bazıları ise boşalmayı orgazm olmadan deneyimlediklerini belirtiyorlar.
A noktası (AFE -anterior fornix erogenous zone- noktası ya da ön forniks bölgesi) ise, Malezyalı bir hekim olan Chua Chee Ann tarafından, kadınlarda olası bir cinsel uyarım bölgesi olarak tanımlanıyor. Ön vajina duvarlarındaki bu hassas doku, rahim boynundan (serviks) hemen önce yer alıyor ve G noktasının yakınında bulunuyor. Dr. Chua bazı kadınlar için bu bölgenin hemen hassas olarak algılanmayacağını, biraz pratiğe ihtiyaç duyacaklarını ve A noktası uyarım teknikleriyle bu bölgenin cinsel hassaslığa erişebileceğini iddia ediyor.
Kadınların ve partnerlerinin kadın boşalmasını sağlıklı bir cinsel hayatın normal bir parçası olarak görmesi çok önemli. Whipple, çalışmasını anlattığı makaleyi şöyle sonlandırıyor: Orgazm beyindedir. İnsanlar, vücutlarının pek çok bölgesinden uyarılabilecekleri gibi sadece görsellerle de uyarılabilir. Orgazm sadece bir refleks değil, tüm vücudun deneyimlediği bir histir. Kadınlara bir ya da iki bölgenin onlara tensel ve cinsel zevki verebileceğini, orgazma ve doyuma ancak bu ya da şu yolla ulaşabileceklerini söylemek doğru olmayacaktır.2012'de yürütülen bir çalışma gösteriyor ki kadınlar orgazmı pek çok farklı uyarım yoluyla deneyimleyebiliyorlar. Bu sebeple de kadınlar sadece klitoris uyarılmasıyla dışsal orgazm yaşarlar hipotezi iyi bir bilimsel bulgu üzerine kurulu değil. Kadınları kendi bedenlerini tanımaya ve keyif alabilecekleri çeşitli yöntemleri bulmaya teşvik etmek, ille de vajinal orgazma ulaşmak gibi hedefler koymaktan çok daha sağlıklı olacaktır. Sağlıklı bir cinsellik, kişinin kendisini ve bedenini kabullenmesiyle başlıyor. Cinsel hedeflerden çok sürece ve yaşanılan ana odaklanmak ise sağlıklı cinselliğin gerekliliklerinden biri. Bu alanda daha çok bilimsel çalışma yapılmasına, sağlıklı beden algısını oturtmaya ve cinsel eğitimi yaygınlaştırmaya ihtiyacımız var. A noktası, G noktası, boşalma, fışkırma… Aslında bizim daha fazla noktaya ya da bölgeye değil, anlayış ve kabule ihtiyacımız var. Kadınların cinselliği konusunda daha fazla bilgi edinmek için orgazm konusuna değindiğimiz yazımızı okuyabilirsiniz.