Çoğumuzun zihninde olumsuz çağrışımlar uyandıran kıskançlık duygusu aslında şüpheci ve tepkisel olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Şüpheci Kıskançlık
İlişkide gerçek veya önem arz edebilecek bir dış tehdit durumu olmadığı zamanlarda da kronik bir şekilde partnerimizin sadakatiyle ilgili takıntılara ve şüpheci düşüncelere sahip olmamız durumuna şüpheci kıskançlık deniyor. Bu kıskançlık türünün ilişkileri olumsuz etkileyebildiği görülüyor.
Şüpheci kıskançlık durumunda:
- aşırı sahiplenici ve kontrolcü davranışlar,
- duygusal istismar ve/veya fiziksel saldırganlık,
- güvensizlik,
- partnerin hareketlerini gözetleme,
- tehdit ve manipülasyon gibi davranışlar sergilendiği görülüyor.
İlişki bağını tehdit eden cinsel flört veya ilişki dışı ilişkiler gibi somut durumlar karşısında partnerlerin kıskançlık duygusu hissetmesi doğal bir tepki olarak değerlendiriliyor. Tepkisel kıskançlık, ilişkinin istikrarını tehdit eden gerçek olayların ortaya çıkmasına verilen bir tepki oluyor.
Tepkisel kıskançlığın:
- ilişkiyi olumsuz etkileyen durumlara işaret ettiği,
- ilişkinin korunması için aksiyon alınmasını sağladığı,
- güven, bağlılık ve ilişki kalitesinin yüksek olduğu ilişkilerde ortaya çıktığı görülüyor.
Kıskançlık ve endişe duygularımızın partnerimiz tarafından duyulması ve anlaşılması:
- ilişki istikrarına katkı sağlayabiliyor.
- birbirimize olan bağlılığımızı koruyabiliyor ve güçlendirebiliyor.
- aramızdaki güven ve sevgiyi artırabiliyor.