İnsan zihninde canlanan beden imgesi, kişinin kendi bedeni hakkında nasıl hissettiğini ve düşündüğünü yansıtabiliyor. Bu duygu ve düşünceler kişinin görünüşünden ne kadar memnun olduğundan diğerlerinin onun bedeni hakkında neler düşündüğüne kadar birçok şeyi kapsayabiliyor. Beden Algı Bozukluğu (BAB) ise kişinin bedeninde hayali kusurlar görmesi ya da küçük kusurları gözünde büyütmesi ve zihnin bunlarla meşgul olması durumunda ortaya çıkıyor. BAB genelde birçok başka ruhsal problemle eş zamanlı ortaya çıkan ve kişilerde öz güven düşüklüğüne neden olabilen psikolojik bir problem olarak görülüyor. Çok erken yaşlarda ortaya çıkabilen BAB, kişilerin günlük hayatlarını ve ilişkilerini yakından etkileyebiliyor.
Beden hakkında kaygı duymak birçok insan arasında, özellikle kadınlarda, yaygın olarak görülebiliyor. Ancak beden ile ilgili rasyonel olmayan düşünceler kişinin günlük hayattaki işlevselliğini etkileyecek kadar kaygı yaratıyorsa patolojik bir durum söz konusu olabiliyor. Obsesif Kompulsif Bozukluk ile ilişkili olan BAB, kız ve erkek çocuklarını aynı oranda etkileyerek genelde ergenlik döneminde başlıyor.
Her bireyde farklı şekilde ortaya çıksa da BAB'ın ortak olarak görülen semptomları da bulunuyor. Bu semptomların başında yara izleri, saç veya kalça gibi vücudun farklı alanlarındaki küçük kusurlarla zihnin fazlaca meşgul olması geliyor. Bunun dışında, sürekli aynadan kendini kontrol etmek ya da çok fazla makyaj yapmak gibi kendini tekrar eden davranışlarda bulunmak da BAB semptomları arasında yer alıyor. Bu problemin sosyal yaşamı etkileyen birçok yönü olsa da bu etkiyi en çok kişilerin deneyimledikleri sosyal kaygıda görüyoruz. BAB; kişilerin sosyal ortamlardan kaçmalarına ve insanların kusurlu tarafları nedeniyle onları reddedeceğine ya da kendileriyle dalga geçeceğine inanmalarına sebep olabiliyor. Son olarak vücutta var olduğu düşünülen kusurların gerçekliğine dair yüksek bir inanç taşımak da BAB semptomlarından birisi olarak görülüyor.
BAB'a sahip olan kişilerde görülen başka bir durum ise bu kişilerin mükemmeliyetçi olmaları. Mükemmeliyetçilik söz konusu olduğunda kişinin kendisine yönelttiği eleştirilerin yapıcı değil de yüksek ve gerçekçi olmayan standartlar içermesi depresyona olan eğilimi artırabiliyor. BAB'da da kişinin bedenine yönelttiği eleştirilerin gerçekçi ve yapıcı olmadığı göz önüne alınırsa BAB'ın da birçok kişide depresyon semptomlarına neden olabileceği düşünülebiliyor. Birçok araştırma ve klinik veri de BAB'ın depresyonla eş zamanlı tanısının yaygın olduğunu gösteriyor.
BAB'ın günlük hayatta etkilediği bir diğer alan ise kişilerin kendilerini çekici görüp görmemeleri oluyor. Bedenle ilgili yapılan yorumların kendini çekici görmeyen kişilerin ilişkilerinde birçok etkiye sahip olduğu biliniyor. Örneğin, kişilerin kendi kilolarıyla ilgili endişeleri kurdukları ilişkilere zarar verebiliyor. Evli çiftler ile yapılan bir araştırmaya göre, özellikle kadınların eşlerinden kilolarına dair aldıkları yorumlar evlilik içi çatışmayı artırıyor. BAB eğilimleri bulunan insanlarda çekicilik anlayışı BAB'dan etkilenirken bu etkinin yoğunluğu ise çekici görünmediğini düşünmekle iğrenç göründüğünü düşünmek arasında değişebiliyor.
Peki kişinin hayatına çok farklı etkileri olan BAB'ın bu kadar yaygın olması ve önemli etkilerinin olması nasıl açıklanabilir? Özellikle Batı toplumlarındaki güzellik ve beden algısının insanların bedenleriyle olan ilişkilerini etkilediği görülüyor. Sosyal medya ve toplum ise gerçekçi olmayan güzellik anlayışını çekici hale getirebiliyor. Sosyal medyada sürekli vurgulanan sıfır beden modeller, leke giderici kremler, estetik ameliyatlar gibi etmenler insanları her geçen gün etkilemeye devam ediyor. Bu mükemmeliyetçi tutumlara sosyal medyada maruz kalmak BAB'a sahip insanların bedenleriyle ilgili gerçek olmayan düşüncelerden kurtulmalarını daha da zor bir hale getirebiliyor.
Birçok insanın bedeniyle ilgili kaygıları olsa da BAB'a sahip kişiler bu zorlukları üst seviyelerde ve hayatlarını etkileyecek şekilde yaşayabiliyor. BAB, sosyal ilişkilerden kendini çekici görmemeye hatta iğrenç bulmaya kadar kişilerin hayatını birçok yönden etkileyebiliyor. Bu nedenle Beden Algı Bozukluğu ve yatkınlıklarının gözden kaçırılmamasının önemli olduğunu düşünüyoruz.