Araştırmacılara göre etkili bir özür, içerisinde ilişkiyi sürdürme ve ilişkiyi çatışmadan önceki duruma geri getirme arzusunu ve endişesini barındırıyor. Bağlanma stilleri ile etkili özür dileme davranışı arasında bazı ilişkiler bulunuyor: Güvenli bağlanan kişilerin daha geniş kapsamlı özür dileme eğiliminde oldukları görülüyor. Yani, güvenli bağlanma ile sorumluluk kabul etme, gelecekte daha iyi davranmayı vaat etme gibi etkili özür dileme stratejilerini kullanma arasında bir ilişki bulunuyor. Bunun yanı sıra güvenli bağlanmanın affetmenin en önemli belirleyicilerinden biri olduğu da görülüyor. Kaygılı bağlanan kişiler ise çatışma durumlarında duygularını regüle etmekte zorlanabiliyorlar. Her ne kadar özür dilemek ve özrü kabul etmek konusunda istekli olsalar da duygularını çok şiddetli biçimde yaşamaları onlar için bu durumu zorlaştırabiliyor. Kaçıngan bağlanan kişilerin savunmasız hissettiklerinde tedirgin oldukları biliniyor. Bu kişiler zayıflıklarını veya hatalarını kabul etmekte zorlanabiliyorlar. Bağlanma stilleri kişilerin özür dilemeye yaklaşımları hakkında ışık tutsa da samimi bir özür -bağlanma stilleri gözetmeksizin- birçok çatışmayı aşma konusunda oldukça yardımcı olabiliyor.
Özür dilerken nelere dikkat etmeliyiz? Gerçekten üzgün olduğumuzu karşı tarafa en doğru şekilde nasıl iletebiliriz?
- Gerçek bir özür cümlesi içerisinde "ama" barındırmaz. "Özür dilerim ama …" dediğinizde özrünüz bütün etkisini yitiriyor. Çünkü genellikle "ama"nın ardından bir eleştiri ya da bahane geliyor. Bu sebeple özür cümlenizden sonra ama ile devam etmekten kaçının.
- Gerçek bir özürde odak noktası sizin aksiyonlarınızdır, karşınızdaki kişinin tepkileri değil. "Söylediklerim hakkında böyle hissettiğin için üzgünüm." veya "Yaptıklarımdan dolayı birileri rahatsız olduysa özür dilerim." gibi cümleler her ne kadar içlerinde "özür" barındırıyor olsalar da asıl suçu bu şekilde hisseden kişilere yüklüyorlar. Bunlar yerine, "Söylediklerim için üzgünüm, düşüncesizce hareket ettim." diyebilirsiniz. Özür dilerken söz konusu olanın kendi davranışlarınız olduğundan emin olun.
- Gerçek bir özür aşırıya kaçmaz. Özür dilerken karşı tarafın hissettiklerine odaklanmaya özen gösterin. Kendi pişmanlık ve üzüntünüzle karşınızdaki kişinin hislerini gölgelememeye dikkat edin.
- Gerçek bir özürde çatışmayı kimin başlattığı ya da kimin suçlu olduğu önemli değildir. Büyük oranda haklı olduğunuzu, karşı tarafın sizi kışkırttığını düşünüyor olabilirsiniz. Özür dilemeye karar verdiyseniz, sade bir "Bu olaydaki payım için üzgünüm." cümlesi durumu oldukça iyiye götürebilir.
- Gerçek bir özür, durumu düzeltmeyi amaçlayan eylemlerle desteklenmelidir. Örneğin; kız kardeşiniz son 2-3 seferdir yemeklerinizi ödemekten şikayetçi ise özür dileyip ona bir sonraki yemeği planladığınızı söyleyebilirsiniz.
- Gerçek bir özür, aynı davranışı tekrarlamamak için elinizden geleni yapmanızı gerektirir. Takdir edersiniz ki özür dilemenize rağmen aynı davranışı tekrarladığınızda özrünüzün pek bir anlamı kalmaz. Pişman olduğunuzu dile getirdiğiniz eylemi tekrarlamamak için çaba harcamaya özen gösterin.
- Gerçek bir özrün amacı karşınızdaki kişiyi susturmak değildir. Bu sebeple karşınızdaki kişiye "Defalarca özür diledim, neden hala aynı konuyu gündeme getiriyorsun?" demekten kaçının. Aynı şekilde, özür dilemeyi zor bir konuşmadan kaçış olarak kullanmayın.
- Gerçek bir özür size her zaman iyi hissettirmeyebilir. Her zaman dilediğimiz özürlerin tamamı kabul görmüyor. Özür dileyip yolunuza devam etmeyi planlıyor olabilirsiniz, bu sizin iyileşmenizi kolaylaştıracak olabilir. Fakat özür diliyor olmanız, karşınızdaki kişinin bunu kabul edeceği anlamına gelmiyor. Böyle bir durumda kendinizi iyileştirmenin başka bir yolunu bulmanız gerekebilir.