Birçok insan günlük yaşantısında birden fazla role sahip. Başarılı bir iş insanı olduğu kadar yeterli bir ebeveyn de olmaya çalışan çok sayıda çalışan bulunuyor. Fakat zaman zaman sosyal hayattaki görevlerimiz ile iş hayatının getirdiği sorumluluklar birbiriyle çatışabiliyor. Üstlendiğimiz rollerin gerektirdiği zaman ve enerjiyi bulamadığımızda bu roller arasında kurmaya çalıştığımız dengeye "iş-yaşam dengesi" adı veriliyor.
İş-yaşam dengesini sağlamak kimileri için daha kolayken bazı kişileri zorlayabiliyor. Peki bu dengeyi kurma konusunda ne kadar başarılı olacağımızı önceden belirleyen kişilik özellikleri olabilir mi? Bu soruyla yola çıkan üç araştırmacının vardığı sonuçlara göre cevap evet! Karakter özellikleri, kişilerin rekabet halindeki taleplerle karşı karşıya kaldıklarında sergiledikleri davranışları etkiliyor. Dürüstlük ve naziklik daha başarılı baş etme stratejileri ile ilişkiliyken duygusal istikrarsızlık iş-yaşam çatışması ile korelasyon gösteriyor.
İş-yaşam dengesini başarılı bir şekilde sürdürebilmek, kişilerin daha kaliteli bir hayat yaşayabilmeleri için oldukça önemli. Birbiriyle çatışan talepleri karşılamaya çalışırken yaşadığımız deneyim her ne kadar karakter özelliklerimizden etkileniyor olsa da genellikle bizim olayları ve çevreyi değerlendirme şeklimizle ilgili. Örneğin, çok yoğun çalışması gereken bir günde onunla vakit geçirmek istediğini söyleyen bir partnerin varlığı bazı kişiler için stres kaynağı iken diğerlerinin minnet duymasını sağlayabiliyor.