
Sosyalleşme ve samimi ilişkiler, bir çalışanın iş hayatında çalışma arkadaşlarıyla iletişimi ve iş dışında kurdukları samimiyeti içeriyor. Çalışanları bu imkanlara sahip olan kurumların, kurum içerisinde ve kurum dışarısında; güven, büyüme, iş birliği, saygı, iletişim ve destekleyicilik gibi çalışanların potansiyellerini etkileyen değerler konusunda daha başarılı olduğunu görüyoruz. Çalışanlar arasındaki dostane samimiyeti geliştirmek ise tamamen kurumların elinde. Departmanlar arası bağların güçlendirilmesi, bireylerin sosyalleşebileceği alanlar sağlanması ve hatta sadece bireylerin birbirlerini daha sık görmelerinin sağlanmasıyla bile bu samimiyeti oluşturmak mümkün. Bu durumun kurumlar için en büyük faydalarından biri ise personel değişim hızlarındaki düşüş. Çalışmalar resmiyet dışı samimiyet oranı yüksek olan şirketlerin personel devir oranlarının oldukça düşük olduğunu gösteriyor. Çalışanlar kurumlarını sadece işveren olarak algılamanın ötesine geçtiği için kurum ve diğer çalışanlar ile kurulan bağlar bireyleri bulundukları kurumda uzun yıllar geçirmeye teşvik edebiliyor.
Benzer sektördeki kurumlar için personel değişim hızının en fazla olduğu çalışan grubunu ise uzun süreler boyunca stres altında çalışan bireyler oluşturuyor. Samimi ilişkiler, strese ve yaşadıkları zorluklara karşı bireylerin birbirlerine destek olma ihtimallerini yükselterek çalışanların zorluklarla başa çıkabilme becerilerini artırıyor. Bu da çalışan tatminini aynı oranda olumlu etkiliyor. Ancak bu durumun tersi de söz konusu; iş yerindeki bireyler arasında samimiyeti engelleyen öğeler ve olumsuz ilişkiler ise çalışanların zorluklar ile baş edebilme kapasitelerini oldukça düşüyor. Stres karşısında yalnız kalan çalışanlar motivasyon ve bağlılık anlamında büyük kayıplar yaşıyor.
Bu noktada işverenlerin çalışan motivasyonunu korumak ve onlara sosyal bir ortam oluşturmak için atabilecekleri bazı adımlar bulunuyor. Çalışanların oryantasyon sürecinde kişiler arası buzları eritecek oyunlar ve çalışma masaları aralarındaki paravanlara kadar pek çok ufak noktanın birleşimi aslında bu dostluk ambiyansını yaratıyor. Getirisi asla belli olmayan bir yatırım türü olarak insana yatırım konusunda işverenlerin bazen çok küçük dokunuşları bile devasa bir kartopuna dönüşebiliyor; bahsettiğimiz bu dostluk ambiyansı da bunlardan bir tanesi.