Bugün yaş ayrımcılığı birçok iş yerinde üzücü bir gerçek olarak varlığını sürdürüyor. Daha genç çalışanlara yer açılması için yaşı ilerlemiş olan çalışanlar erkenden emekli olmaya teşvik ediliyor veya buna mecbur bırakılıyorlar. Bu durum onların psikolojik ve fiziksel sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Üstelik istemedikleri halde yaşları dolayısıyla işten ayrılan kişiler, daha sonra ciddi ekonomik sıkıntılar yaşayabiliyorlar.
Diplomasını 1980'li yıllarda almış birinin büyük bir şirketteki iş mülakatına girebilme şansı oldukça düşük görünüyor. Bunun yanında 50 yaşlarında veya daha da yaşlı olan kişilerin yönetici pozisyonlara alınmaması çok fazla konuşulmayan ama yaygın olan bir durum. Bu kişiler yaşları ilerlediği için iş yerlerinden uzak tutulurken onların muazzam deneyimlerinin olası faydaları da kaybedilmiş oluyor.
Tıpkı ırkçılık ve cinsiyet ayrımcılığı gibi yaş ayrımcılığı da mücadele edilmesi gereken bir ayrımcılık türü. Böyle bir ayrımcılığın önüne geçmenin yollarından biri de toplum için önemli olan birçok yeri (alışveriş yerleri, eğitim kurumları, iş yerleri, aile) ileri yaş dostu olan yerler haline getirmek. İleri yaş dostu olmak için ileri yaştaki insanlara daha kapsayıcı bir yaklaşımda bulunmak ve yaşın hem birey için hem de toplum için pozitif yönde bir etkisi olduğu fikrini benimsemek gerekiyor. Bu doğrultuda iş yerleri yaş ayrımcılığını önlemede ilk adımların atılabileceği yerlerden biri. İleri yaştaki çalışanlar; çalıştıkları yere deneyim, bilgi ve farklı bir bakış açısı getiriyor. Aynı zamanda hem kısa vadeli hem uzun vadeli karar verme becerileri gelişmiş olduğu için iş yerlerine olumlu katkıları oluyor. Buralarda geliştirilen ileri yaş dostu bir tutum aile, eğitim, sağlık, alışveriş gibi alanlarda da yaş ayrımcılığının azalmasına destek olabiliyor.