Hayatımızda çoğumuzun büyükannemiz ve büyükbabamız ile yaşadığı ve unutamadığı pek çok anı vardır. Çocukken beraber gidilen oyun parkları, marketten alınan kaçak çikolatalar, ihlal edilen kurallar, yazlık ziyaretleri, şakalaşmalar, oynadığımız oyunlar ve dahası… Bu deneyimleri yaşamak, ailede üç nesil arasındaki bağı ve dayanışmayı kuvvetlendirirken torun-büyük ebeveyn ilişkisinden mahrum kalmak da aileleri "kuşaklar arası dayanışma" kavramından uzaklaştırabiliyor. Bu ilişkiyi beslemeye ve nesiller arasındaki dayanışmayı artırmaya yarayan 6 önemli faktör bulunuyor.
1- Fiziksel yakınlık
Bütün sosyal ilişkilerimizde olduğu gibi torun-büyük ebeveyn ilişkisinde de fiziksel temas ve fiziksel yakınlık ilişkinin kalitesini etkiliyor. Aynı şehirde yaşayan torun ve büyük ebeveyn bir araya geldiğinde fiziksel yakınlık sayesinde daha fazla deneyim paylaşma imkanına sahip oluyorlar ve bu paylaşım aradaki ilişkiyi güçlendiriyor. Öte yandan, teknolojinin yüz yüze iletişimin yerini tutamayacağını bilseler de sağlık ya da uzaklık gibi faktörler sebebiyle torunuyla fiziksel olarak bir araya gelemeyen büyükanne veya büyükbaba için telefon ya da sosyal medya aracılığıyla iletişim kurmak da ilişkiye katkı sağlıyor.
2- İletişim Sıklığı
Fiziksel mesafe engeline takılan torun-büyük ebeveyn ilişkisinde, iletişimin kalitesi ve iletişim sıklığı fiziksel mesafenin olumsuz etkisini azaltabiliyor. İletişim sıklığını etkileyen önemli faktörlerin başında ise anne-babanın boşanmış olması geliyor. Bu durumda, çocuğun velayet sahibi ebeveyni ve bu ebeveynin anne-babası ile iletişim sıklığı ve teması artarken diğer tarafla olan temasta da azalma görülüyor. Annelerin babalara kıyasla daha fazla velayet almasından dolayı anne tarafındaki büyükanne-büyükbaba ile torun arasındaki ilişkinin rolü artıyor.
3- Büyükanne ve Büyükbabanın Aile İçindeki Rolü
Günümüzde kadınların iş hayatına eskiye kıyasla daha fazla katılmasıyla beraber ve uzun çalışma saatlerinin etkisiyle çocukların bakımı ve eğitimi konusunda ebeveynlerin desteklenmeye ihtiyaçları olabiliyor. Bu noktada, büyük ebeveynler torunlarının bakımını sağlayabiliyor, ancak bakım sürecine dahil olmak bazen büyük ebeveynler için stres kaynağı olabiliyor. Örneğin, torununun bir başarısızlığı karşısında kendisini sorumlu ve suçlu hissedebiliyor veya gün içinde fiziksel olarak yorgun hissedebiliyor. Öte yandan, bakım sayesinde torun ve büyükanne-büyükbaba arasındaki ilişki ve bağ desteklenebiliyor. Torunuyla ilgilenen büyük ebeveynler daha aktif bir hayat tarzına sahip olduğu için kendilerini daha sağlıklı hissedebiliyorlar.
4- Olağan Olma Hali
Ebeveynlerin, torun ve büyükanne-büyükbaba arasında bir köprü görevi kurması ve bu köprünün bilincinde olması nesiller arasında güçlü bağların kurulması ihtimalini artırıyor. Erken çocukluk döneminden itibaren başlayan bu ilişki sayesinde aile üyeleri birbirlerine karşı sorumluluklarının bilincinde oluyor ve bu sorumlulukları daha fazla paylaşıyor. İlişkinin olağanlığı ve sorumlulukların paylaşılması sayesinde aile üyeleri iş birliği yapan ve birbirini destekleyen bir tutum sergiliyor.
5- Duygusal Bağlanma
Aile ortamında çocukların birincil temasta bulunduğu kişiler genellikle ebeveynleri ve kardeşleri oluyor. Çocukların zamanla çevreleri genişliyor ve arkadaşlık ilişkileri de onlar için önemli bir noktaya geliyor. Bu durumda büyükanne-büyükbaba biraz arka planda kalabiliyor. Öte yandan, büyük ebeveynler torunlarına göre nispeten daha küçük dünyalarda yaşıyorlar, bu durum torunları ile daha fazla yakınlık kurmalarını etkiliyor. Erken yıllarda kurulan duygusal bağlar, sonraki yıllarda da varlığını devam ettirebilen bağlara dönüşebiliyor. Ek olarak, yapılan bir araştırmaya göre, anne-babanın kendi ebeveynleri ile olan ilişkisi, torun ve büyükanne-büyükbaba arasındaki yakınlığı ve duygusal bağı belirlemede önemli bir rol oynuyor.
6- Ortak Değerlerde Buluşma
Erken çocukluk döneminde oluşmaya başlayan değerler algısı çevrenin etkisiyle şekilleniyor. Çocuğun değer şeması oluşurken, ebeveynlerin ve büyükanne-büyükbabanın da etkisi oldukça fazla oluyor. Bu algı, her ne kadar çocukluk döneminde oluşmaya başlasa da geliştikçe, farklı duygu ve düşüncelerle karşılaştıkça, okudukça, sorguladıkça ve deneyimledikçe algılar değişebiliyor ve renklenebiliyor. Bu noktada, nesiller arasında sosyal hoşgörü, kapsayıcılık ve saygı gibi ortak değerlerin bulunması bütün aile bireylerine iyi geliyor.
Özetle, torun ve büyükanne-büyükbaba arasındaki yakın ilişkiyi etkileyen 6 önemli faktör bulunuyor. Tüm bu faktörlerin yanı sıra, araştırmalar ilişkiyi besleyen en güçlü kaynağın büyük ebeveynin tutumu olduğunu belirtiyor. Başka bir deyişle, torunun büyükanne-büyükbabaya verdiği değeri şekillendiren en kıymetli şey büyükanne-büyükbabanın torunuyla bir araya geldikçe, temas kurdukça ve iletişime geçtikçe sergilediği olumlu sosyal davranışlar. Sonuç olarak, nesiller arasında güçlü ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek ve devam etmesini sağlamak için büyükanne-büyükbabaya, orta kuşağa ve çocuğa büyük sorumluluk düşüyor.