
Gelişimsel süreçte yap-inan oyunları ilk olarak, bebek 18-24 aylıkken görülüyor. Bu oyun türünün bu dönemdeki ilk formu ise bir objeyi bilinen formunun dışında kullanma olarak karşımıza çıkıyor. Çocuğun kalemi uçak gibi havada uçurması buna örnek olarak gösteriliyor. Özellike 2 yaşında, bebekler yap-inan oyunlarında kendisine düşen rolü yorumlayabiliyor, benimsiyor ve karşılık verebiliyorlar. Bu oyunların daha ilerleyen yaşlardaki formu ise çocuğun objeden bağımsız tamamen hayal gücünü kullanarak bir yap-inan oyunu tasarlaması oluyor. Genellikle okul öncesi dönemdeki çocuklarda bu formdaki yap-inan oyunları gözlemleniyor. Ayrıca, yine bu dönemde, özellikle 4 yaşlarında, çocuklar yap-inan oyunlarını ebeveynleriyle, akranlarıyla veya kardeşleriyle oynamaya başlıyorlar. Çocuğun hayal gücü ile kurguladığı, kendisine belirli roller verdiği yap-inan oyunları bazen haftalar, aylar, hatta yıllar boyu devam edebiliyor. Çocuklarda hayal gücünün temelinde kurulan yap-inan oyunlarının sıklaştığı dönemler 3-5 yaşlarını kapsayan dönemler oluyor. Bazı araştırmacılara göre, ileri çocukluk döneminde yap-inan oyunlarının görülme sıklığının azaldığına inanılıyor olsa da bazen çocukluk, ergenlik, hatta genç yetişkinlik döneminde de bu oyunlar devam edebiliyor.
Yap-inan oyunlarında ebeveynler çocukların gerçek ve hayali dünya arasında ayrım yapamamasından endişe duyabiliyorlar. Fakat yapılan araştırmalara göre 4 yaşında veya daha küçük çocukların kurguladıkları oyunların gerçek dünyadan bağımsız olduğunun farkında oldukları gözlemleniyor. Çocuklar çok nadiren bu ayrımı yapmakta zorlanıyorlar. Bu noktada çocukların gerçek dünya ile hayali dünyaları arasında ayrım yapabilmeleri bilişsel gelişimleri açısından oldukça önemli görülüyor. Bu ayrımı yapabilme becerisi de çocukların muhakeme ve mantık yürütme becerilerinin ortaya çıkmasını sağlıyor. Yap-inan oyunları sayesinde kurgusal dünyasında çocuk, gerçek dünyaya alternatif seçenekler üretiyor. Çocuklar, gerçeğe aykırı olan olguları sorgulamakta, alternatif aramakta zorlanabiliyorlar. Örneğin, gerçek dünyada çocuk telefonun yerine bir alternatif aramıyor. Fakat yap-inan oyunları içinde çocuk kendi yarattığı dünyasında kendisine muzdan bir telefon yaparak gerçek dünyaya bir alternatif üretiyor.
Yap-inan oyununun çocukların zihin gelişimlerinde önemli bir rolü olduğu belirtiliyor. Zihin kuramına göre, yap-inan oyunları çocukların karşı tarafın perspektifinden bakabilme becerilerini destekliyor. Örneğin, beraber oyun oynayan çocuklardan birisi muzu kulağına götürüp konuşmaya başladığında diğer çocuk muzun artık bir telefon işlevi gördüğünü kavrıyor. Böylece karşısındakinin eylemlerini yorumlayabiliyor ve duruma onun perspektifinden bakabiliyor.