Beş yaş ve altındaki 746 çocuğun ve ebeveynlerinin katıldığı bir araştırmaya göre, ebeveynlerin günlük ekran süreleri ve yatak odasında televizyon bulundurmaları çocukların ekran sürelerini etkiliyor. Ebeveynler ekran karşısında ne kadar vakit geçiriyorsa çocuklar da bu oranda ekran kullanıyor. Ev düzeni ve çocukların ekran kullanımı arasındaki ilişkiye odaklanan bu araştırmanın diğer önemli bulgusu ise şöyle: Ebeveyn tutumları, ebeveynin engelleyici tavrı ve ebeveyni tanımlayıcı normlar da çocukların ekran süresini belirlemede oldukça etkili. Örneğin; çocuklar, ekran süresini belirlemede katılımcı bir rol üstlendiyse, uykudan önce ekran kullanmıyorsa ve annem/babam da yatak odasında ekran bulundurmuyor diyorsa ekranla olan ilişkisini daha kolay düzenleyebiliyorlar. Başka bir araştırmada, yetişkinlerin gününün 11 saatinden fazlasını ekran kullanarak geçirdikleri belirtiliyor. Bu durumda, çocukların ekran süresinden şikayetçi olmak ya da çaresizliğe kapılmak yerine ebeveynlerin de kendi ekran sürelerini azaltmanın yollarını bulmaları gerekiyor.
Farklı ülkeleri kapsayan başka bir araştırmada, ailelerin en az %96'sının akıllı telefona, tablete ya da televizyona sahip olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda, 8 yaşındaki çocukların %36'sının yatak odasında da bu cihazlardan en az birinin bulunduğu görülüyor. Bu noktada, çocukların ekran süresini dengede tutabilmek için sorumluluk büyük ölçüde ebeveynlere düşüyor. Bandura'nın Sosyal Bilişsel Öğrenme Kuramı'na göre çocuklar ebeveynlerini ve çevresindeki insanları taklit ederek ve rol model alarak öğreniyorlar. Diğer sosyal varlıkların davranışlarını gözlemleyerek benzer davranışlar geliştirme eğiliminde oldukları için ebeveynlerin ekran kullanma davranışlarını da büyük oranda kopyalıyorlar. Aynı şekilde, her yıl 4 binden fazla bebekle deney yapan ve beyin çalışmalarında dünyanın önde gelen isimlerinden biri olan Patricia Kuhl da yaptıkları bir araştırmada benzer bir sonuçla karşılaştıklarını belirtiyor. Araştırma bulgusuna göre, 1 yaşından küçük bebekler, ekranda video izlediklerinde değil, bir insanla etkileşime girdiklerinde öğreniyorlar. Dünya Sağlık Örgütü de 2 yaşından küçük çocukların ekrana maruz bırakılmaması gerektiğini ve 2-4 yaş grubundaki çocukların günde en fazla 1 saat ekran kullanmasının yeterli olacağını belirtiyor. Ayrıca, 1-5 yaş grubundaki çocukların günde en az 3 saatlerini fiziksel olarak hareketli, ekrandan uzak ve doğanın içinde geçirmesinin oldukça önemli olduğu vurgulanıyor. Son olarak 5-12 yaş grubundaki çocukların da ekran kullanma alışkanlıklarının ebeveyn gözetiminde olması gerekiyor.
Ekran kullanım süresi ne kadar önemliyse çocukların çevrimiçiyken neler yaptıkları ya da hangi içeriklerle karşılaştıkları da o kadar önem taşıyor. Ekran süresi yeterince iyi kullanıldığında çocukların zihinsel sağlığına, iyi olma hallerine ve sosyal ilişkilerine katkı sağlayabiliyor. Doğru ve etkili teknoloji/ekran kullanımı, içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde sosyal ilişkilerimizi ve zihinsel sağlığımızı korumak için oldukça destekleyici bir rol oynayabiliyor. Teknoloji/ekran kullanımının yalnızca yetişkinler için değil çocuklar için de arkadaşlarıyla görüntülü konuşma, uzaktan eğitime devam etme ve çevrimiçi oyun oynama gibi faydaları bulunuyor. Fiziksel oyunlar kadar olmasa da çevrimiçi oyunlar da çocukların gelişimine katkı sunuyor. Özellikle "Animal Crossing" ve "Minecraft" gibi sosyal simülasyon barındıran oyunların daha faydalı olabileceği düşünülüyor. Avustralya'da yapılan bir araştırmada, 3-12 yaş grubunda çocuğu olan 753 ebeveyne "Minecraft"ın faydalarının neler olabileceği soruluyor. En sık tekrarlanan cevap: Yaratıcılık! Diğer cevaplar ise
- Tasarım ve inşa becerisi
- Problem ve çatışma çözme
- Oyun içi planlama ve iş birliği
- Müzakere ve yorumlama
- Uykudan önce birkaç dakika ekran ışığına maruz kalmak melatonin salınımını birkaç saat geciktirebiliyor. Melatonin, özellikle hava karardıktan sonra salgılanıyor ve bedeni sakinleştirerek uykuya geçişi kolaylaştırıyor. Melatoninin geç salgılanması, çocuğunuzun biyolojik saatini olumsuz etkileyerek uyku kalitesini düşürüyor.
- Uzun süren çevrimiçi oyun esnasında çocuğunuzun beyni fazla dopamin salgılıyor. Bu durum dopamin duyarlılığında değişikliklere sebep olabiliyor. Çocuğunuzun odaklanma becerisi ve motivasyonu için dopaminin dengeli salgılanması gerekiyor.
- Fazla ekran kullanımı, çocukların duyusal sistemine ve odaklanma becerisine zarar veriyor. Çocuklarda görülen zorlayıcı ve saldırgan davranışların sebeplerinden birinin zayıf odaklanma becerisi olduğu belirtiliyor.
- Özellikle geceleri maruz kalınan ekran ışığı ve fazla ekran süresi, beyindeki kortizolu artırdığı için depresyon ve intihar riski ile ilişkilendiriliyor. Bu durumda evdeki herhangi bir yatak odasında ekran bulundurmamanız sizin için de çocuğunuz için de büyük önem taşıyor.
- Ekran önünde uzun süre hareketsiz kalmak, ilerleyen yıllarda aşırı kiloya ve obeziteye sebep olabiliyor. Obezite yılda 3.4 milyon kişinin ölümüne sebep olarak dünyada ölüm riski yüksek 5. hastalık olarak nitelendiriliyor.
- Sınırları ve ekran kullanma kurallarını çocuğunuzla birlikte belirleyin.
- Sınırlar konusunda ona rol model olun.
- Ekrandan uzak geçirebileceğiniz zaman ve alan belirleyin.
- Ekran kullanmadan, fiziksel aktiviteyi ve akran etkileşimini destekleyen rutinler oluşturun.
- Çocuğunuzun arkadaşlarıyla iletişim kurabilmesini sağlayın.
- Ekran karşısındayken de çocuğunuzla hareket edebileceğiniz oyunlar/videolar tercih edin.
- Geceleri ve uykudan önce ekran kullanmamaya özen gösterin.
- Yatak odalarında ekran bulundurmamaya dikkat edin.
- Birlikte koyduğunuz kurallara siz de uyun.
- Siz de gün içinde kendiniz için bir ekran süresi belirleyin ve bu süreyi mümkün olduğunca aşmamaya çalışın.