Çocuklarda Mental Sağlığı Destekleme Yolları

İdil Salih

İdil Salih

Feyza Hilal Dilmaç

Feyza Hilal Dilmaç

Çocuklarda Mental Sağlığı Destekleme Yolları

Sally Shisler

Sally Shisler

Çocukların mental sağlığının korunması, en az fiziksel sağlıklarının korunması kadar önemli. Yapılan araştırmalara göre her beş çocuktan birinin mental bir rahatsızlıkla baş etmek zorunda kaldığı tahmin ediliyor. Ebeveynlerin öncelikli olarak kendi mental sağlıklarını korumaları, çocuğun mental sağlığını koruyabilmek için gerekli görülüyor. Ebeveynlerin mental problem yaşadıkları noktada psikolojik destek almaları çocuk için de faydalı oluyor. Buna ek olarak çocuğun mental sağlığını desteklemek adına şu 5 adım yol gösterici olabiliyor:
relate-banner

  1. Güven oluşturma: Güven duymak, sağlıklı bir iletişim kurmanın başlıca koşulu. Çocuğun korktuğunda veya güvende hissetmediğinde ebeveynlerinin yanında olduğunu bilmesi ve hissetmesi, güven duygusunun oluşmasında etkili oluyor.
  2. Sağlıklı ilişkiler kurma: Çocuklarda olduğu gibi yetişkinler de oyun oynama ihtiyacı duyuyor. Ebeveynlerin çocuklarına vakit ayırarak o süre zarfında birlikte oyun oynamaları, çocuğa kendini değerli hissettiriyor. Yapılan araştırmalara göre sağlıklı oyun ortamı, çocukların depresyon ve anksiyete geliştirme riskinin azalmasına yardımcı oluyor. Çocukların ebeveynleriyle olan ilişkilerinin yanı sıra, ailenin diğer üyeleriyle veya arkadaşlarıyla olan ilişkileri de çocuğun mental sağlığı açısından önem taşıyor. Bu sebeple ebeveynlerin, çocuğun sosyal çevresiyle olan ilişkilerini desteklemeleri öneriliyor.
  3. Tutarlı olma: Çocuklar kurallara uymadıklarında ne ceza verileceği veya olumlu davranışlarının sonucunda ne kazanacakları konusunda meraklı olabiliyorlar. Bu gibi durumlarda ebeveynlerin, sınırları çocuğun anlayabileceği şekilde belirtmesi ve tutarlı olması çocuğa yardımcı oluyor. Tutarlı bir disiplin sağlamak, çocukların duygularını kontrol etme becerilerinin gelişiminde de etkili oluyor.
  4. Stres yönetimi: Stres çocukların günlük yaşamlarında sıkça karşılaştıkları bir duygu olabiliyor. Bu noktada ebeveynlerin çocukların rahatlamalarına yardımcı olabilecek ve streslerini dindirebilecek aktiviteleri çocuklarına anlatmaları ve onları teşvik etmeleri öneriliyor.
  5. Öz güven geliştirme: Çocukların öz güven sahibi olabilmeleri için üç temel nokta önem taşıyor. İlk olarak çocuğun sahip olduğu ve nasıl göründüğünü belirleyen özellikler yerine, çocuğun başarmak için gösterdiği çabayı övmek gerekiyor. İkinci olarak çocuğun kendi başına bir şeyler yapabildiğini görebilmesi ve ebeveynlerin buna alan tanıması öz güven gelişimine yardımcı oluyor. Çocukların öz güven geliştirmelerinde önemli olan noktalardan biri de sağlıklı içsel diyalog kurabilmeleri. Örneğin çocuk başarısız olduğunu dile getirdiğinde ebeveynlerin çocuğa yönelttiği 'Sana başarılı olmadığını düşündüren nedir?' gibi sorular, çocuğun kendisi hakkında daha sağlıklı çıkarımlar yapmasına yardımcı oluyor.
Çocuğun mental sağlığını değerlendirirken risk faktörlerini ve koruyucu faktörleri de hesaba katmak gerekiyor. Çocukların mental sağlığını riske atan ve koruyucu görev gören bazı faktörler bulunuyor:

Aile İçinde

Koruyucu Faktörler: Güven verici tutumlar, sağlıklı sınırlar ve kurallar, stabil ve tahmin edilebilir ebeveynlik tutumları, destekleyici bir yapı, açık ve net beklentiler.

Risk Faktörleri: Ebeveynin psikolojik problemlerinin olması, ebeveyn-çocuk çatışması, istismar, ebeveynlerin kendi içinde çatışması, boşanma, güvensiz bağlanma.

Okul ve Çevre İçinde

Koruyucu Faktörler: Danışabilecek birine sahip olmak, akranlarla kurulan sağlıklı ilişkiler, okul içinde sosyal gelişimi destekleyen aktiviteler olması.

Risk Faktörleri: Dışlanma, stresli olaylar, zayıf akademik başarı, düşük sosyo-ekonomik düzey, zorbalığa maruz kalmak.

Bireysel Düzeyde

Koruyucu Faktörler: Yüksek öz güven, güçlü duygu düzenleme becerisi, sağlıklı baş etme mekanizmaları.

Risk Faktörleri: Düşük öz güven, yüksek kaygı seviyesi, utangaçlık, zayıf sosyal beceriler, güvensiz bağlanma.

Çocuklarda da tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi uygun bir tedavi sağlayabilmek amacıyla ilk olarak normal ve normal dışı davranışların belirlenmesi gerekiyor. Psikolojik bir problemin var olup olmadığını anlamak amacıyla davranış modelleri 4 ana başlık altında inceleniyor:

  1. Normalden sapma: Bu terim yaygın olandan ve toplumda normal kabul edilenden farklı olan düşünceleri, duyguları ve davranışları açıklıyor. Örneğin; sosyal kaygı yaşayan bir çocuk sadece utangaç değildir. Sürekli olarak başkalarının onun hakkında ne düşüneceğinden endişe duyar ve sosyal ortamlardan kaçınır.
  2. Aşırı kaygı, keder ya da acı duyma: Bu semptom, psikolojik bir problem sonucunda kişinin kendisinde ortaya çıkan olumsuz duyguları ve çevresindeki insanlarda görülen huzursuzluk ve rahatsızlık hissini açıklıyor. Örneğin; depresyon deneyimleyen bir çocuğun yaşadığı durum, sıradan bir üzüntü hali değildir. Çocuk hobilerinden, okula gitmekten, arkadaşlarıyla vakit geçirmekten zevk almamaya başlar.
  3. Fonksiyon bozukluğu: Bu başlık, var olan problemlerin kişinin günlük hayatını ne kadar etkilediğini ifade ediyor. Psikolojik problemlerde semptomlar genellikle kişinin günlük işlerini başarılı bir şekilde yerine getirmesine engel olur. Örneğin; sosyal kaygı ile baş etmek zorunda kalan bir çocuk sınıfta bir soruya cevap vermek ya da arkadaşlarıyla birlikte yemek yemek gibi aktivitelerden kaçınır.
  4. Tehlike arz etme: Bu başlık, kişinin kendisini veya başka birini zarar görebilecek bir duruma sokma riskini açıklıyor. Örneğin; insanlara ve hayvanlara karşı saldırganlık, mülke zarar verme, hırsızlık ve ciddi kural ihlalleri çocuklarda davranış bozukluğunun başlıca işaretleri.

[1] O'Connell, M. E., Boat, T., & Warner, K. E.. (2009). Preventing mental, emotional, and behavioral disorders among young people: Progress and possibilities. Washington, DC: The National Academies Press.
[2] Morin, A. (2021, January 15). How to Improve Your Child's Mental Health Retrieved from https://www.verywellfamily.com/improve-childrens-mental-health-4154379
[3] Cuncic, A. (2020, September 20). What Exactly Is Psychopathology? Retrieved from https://www.verywellmind.com/an-overview-of-psychopathology-4178942

Benzer yazılar

Muhammad Suleman - Souls of Sunshine

Kendimizle ilişkimiz romantik ilişki memnuniyetimizi olumlu etkiliyor!

Öz şefkat, duygusal zeka ve farkındalık gibi kendimizle olan ilişkimize dair kavramlar romantik ilişki memnuniyetimize etki edebiliyor.
Ron Hicks

Tartışsak da Beraberiz

Hiç tartışılmayan bir ilişki güzel olurdu, öyle değil mi? Aslında tam olarak öyle değil. Tartışmalar sağlıklı yapıldığında ilişkimize çok iyi geliyor. Gelin birlikte bakalım.

Kalıcı İlişkilerin Temel Özellikleri

Kalıcı romantik ilişkiler ve arkadaşlıklar kurmak imkânsız değil! İşte kalıcı ve sağlıklı romantik ilişkilerin ve arkadaşlıkların en önemli 5 özelliği.

Romantik İlişkiler ve Psikolojik Sağlık

Romantik ilişkiler psikolojik sağlığı nasıl etkiliyor? Bu yazıda psikolojik sağlık ile ilişkiler arasındaki ilişkiyi derledik.
Two On A Bridge - Igor Krapar Shcherbakov (2021)

Aşk İksiri: Feromon

Tanıştığınız andan itibaren birine ilgi duydunuz fakat nedenini anlamakta güçlük mü çekiyorsunuz? Bazı kişilere ise ilk andan beri arkadaş gözüyle mi bakıyorsunuz?
Wrapped In Love - Amanda Greavette (2016)

Çocuk Sahibi Olmak Hayatımızı Nasıl Etkiler?

Çocuk dünyaya getirmek çoğunlukla kendi tercihimiz olsa da ilişki memnuniyetini, ebeveynlerin bireysel iyilik hallerini ve hayat düzenlerini oldukça etkiliyor.

Psikolojik Sağlık Yoklaması!

Psikolojik iyilik halimizin ne durumda olduğunu bazı sorularla kontrol etmek mümkün. Gelin bu sorulara birlikte bakalım.
Deseos - William Sergeant Kendall (1892)

Destek İstemekte Neden Bu Kadar Zorlanıyoruz?

Destek almak zayıflık mıdır? Profesyonel destek alırsak toplumdan dışlanır mıyız? Kimlerden destek isteriz? Ya aradığımız desteği alamazsak?

İlişkinin Ana Kuralları

İlişkinizde partnerinizle birlikte belirlediğiniz bazı kurallar o ilişkinin daha sağlıklı yürümesini sağlayabilir. Gelin birlikte bakalım.
Kirsty Harris (Artist) - Jenny Lewis

Terapi Sürecinin İyi Gittiğini Gösteren İşaretler

“Bazen iyi hissediyorum bazen kötü. Seansta ağlıyorum ama çıkınca rahatlamış hissediyorum.” Terapi sürecinin nasıl gittiğine dair kafanız karışıksa yazımıza göz atın!

footer