Yüksek düzeyde kaygıya veya kaygılı bağlanma stiline sahip olmak zaman zaman kendimizi sabote etmemize ve geçmişteki olumsuz deneyimlerimize saplanıp kalmamıza sebep olabiliyor. Özellikle karışık sinyaller veren biriyle birlikte olduğumuzda yoğun bir terk edilme korkusu yaşayabiliyoruz. Aslında kaygılı olmamız, partnerimizin uzaklaştığını düşündüğümüzde onu daha yakınımıza çekmek için daha çok çaba sarf etmemize yol açıyor. Bu da mutlu ve tatmin edici ilişkiler yaşamamızı zorlaştırıyor.
Peki kendimizi sabote etme halinin üstesinden gelmek için neler yapabiliriz?
1. Ağırdan Almak
Bir ilişkinin başında karşımızdaki kişiye ne kadar paylaşım yapacağımızı ve ne hızda ilerleyeceğimizi kestirmek zor olabiliyor. Özellikle kaygı seviyemiz yüksek olduğunda potansiyel bir eş adayı gibi davranıp uzun vadeli bir ilişki beklentimiz olduğunu henüz karşımızdaki kişiyi o kadar tanımıyor olsak bile ortaya koyabiliriz. Ancak güçlü bir bağ kurma beklentisiyle bir anda aşırı paylaşım yapmak ve süreci karşı tarafın fikirlerini göz önünde bulundurmadan hızlandırma çabası sarf etmek genellikle hayal kırıklığı ile sonuçlanabiliyor. İlişkinin ilk aşamalarında işleri biraz ağırdan almak, duygularımızı anlamaya çalışmamıza, büyük resmi daha net bir şekilde görebilmemize ve aradığımız niteliklerde birine sahip olup olmadığımıza dair daha net bir pencere sağlar.
2. Önce Kendi İhtiyaçlarımızı Karşılamak
Aramızda bir bağ olmayan, tutarsız olduğunu düşündüğümüz ve yanında kendimizi huzursuz hissettiğimiz biriyle flört ederken neler olup bittiğini anlamak için bir ara vermek kendimize dönmemizi sağlayabilir. Duygusal ihtiyaçlarımızın ihmal edildiği bir ilişkide bu durum genellikle zaman geçtikçe daha belirgin hale gelir. Bu sebeple partnerimizin davranışları, bizim davranışlarımızla uyuşmuyorsa kendi kendimizi yormak yerine karşımızdaki kişiyle bunun hakkında bir konuşma yapmak daha sağlıklı bir şekilde ilerlememizi sağlar. İlişkideki davranışların nasıl ve ne türde bir gerginliğe neden olduğunu ifade ederek ihtiyaçlarımızdan bahsetmek, karşımızdaki kişinin nerede durduğumuzu (yani sınırlarımızı) daha net bir şekilde anlamasını sağlayacaktır.
3. Aşırıya Kaçmamak
Terk edilme korkusu, sağlıksız davranışlar sergilememize neden olabilir. Flört ettiğimiz kişiyle aramızdaki ilişkiyi sürdürmek için elimizden geleni yapmak, içimizde ilişkinin muhteşem bir şekilde başlayacağına ve devam edeceğine dair bir his uyandırabilir. Kaygılı bir yapıya sahip olduğumuzda onay almak için aşırıya kaçma eğilimine sahip olabiliriz. Ancak bu durum yorulmamıza sebep olacağı gibi karşılık alamadığımızda partnerimize karşı yoğun bir öfke duymamıza yol açar Bu nedenle, ilişkinin yükünü tek başına sırtlanmak yerine, kaygımızdan kaynaklanan aşırıya kaçma davranışlarını kontrol etmemiz önemlidir.