Dokunmak Kimlere İyi Geliyor?

kategori

Yakın İlişkiler

Dokunmak Kimlere İyi Geliyor?

Pandemi nedeniyle belki de hayatımızdan çıkarmakta en çok zorlandığımız şeylerden biri de dokunmak. 5 duyumuzdan biri olan dokunmak evrensel bir sosyal davranış ve yaşam boyunca kurduğumuz birincil sözsüz iletişim şeklimiz oluyor. Bir çocuğun yanaklarını sıkıyoruz, hayvanların başlarını okşayarak seviyoruz, biriyle tanışınca tokalaşıyoruz, arkadaşımızı teselli ederken omzuna dokunuyoruz veya partnerimizin elini tutarak yürüyoruz. Yani dokunarak karşımızdaki kişiye sevgimizi, merhametimizi ve desteğimizi hissettirmeye çalışıyoruz.

Romantik ilişkilerde dokunmanın ayrıca bir işlevi bulunuyor. Partnerimizin varlığını ve sıcaklığını hissetmek, ona sevgimizi göstermek için onunla temas kuruyoruz. Romantik partnerle temas etmenin daha iyi bir ruh hali, daha düşük stres, artan ilişki kalitesi ve daha sağlıklı olmak gibi sayısız faydası bulunuyor. Dokunmanın yararlı ve romantik ilişkilerin olmazsa olmazı olarak kabul edildiği göz önüne alındığında, herkesin dokunmayı aynı şekilde arzuladığını düşünme eğiliminde olabiliyoruz. Ancak araştırmalar gösteriyor ki kişiler romantik ilişkilerdeki dokunma isteklerinde farklılaşabiliyorlar.

Yapılan bir araştırmaya göre flört eden kişiler evli ya da nişanlı olan kişilere göre daha fazla dokunma arzusuna sahip oluyorlar. Dokunma isteğimiz bağlanma stilleriyle de oldukça ilgili. Çalışmalar kaygılı bağlanan kişilerin daha fazla dokunma arzusu içinde olduklarını, kaçıngan bağlanan kişilerin ise daha az dokunmak istediklerini gösteriyor. Ancak arkadaşça yapılan bir dokunuş, kaçıngan bağlanan insanlar tarafından da arzu edilebiliyor. Çünkü dokunuş duygusal bağ kurma yolunda önemli bir iletişim yöntemi ve bu da kaçıngan bağlanan kişilerin savunma mekanizmalarını o an için ortadan kaldırabiliyor. Şefkatli bir dokunuş, kaçıngan bağlananlar için sıradan dokunuşlardan daha faydalı olabiliyor. Bu dokunuşlar kaçıngan bağlanan bireylerin yakınlık kurmalarına olanak sağlıyor. 

Buna kıyasla kaygılı bağlanan kişiler flört veya sevgililiğin ilk zamanları gibi dönemlerde bağlılığın nispeten daha istikrarlı olduğu nişan veya evlilik gibi durumlara göre daha fazla temas etmeyi arzu ediyorlar. Uzun süredir evli olmak ise bağlanma kaygısını azaltabiliyor. 

Öte yandan psikolojik problemler yaşamak da dokunma arzusunu artırıyor. Psikolojik problemler yaşayan kişiler kendi içlerine çekilip daha az teması arzulamak yerine temas etmeyi ya da birilerinin onlara temas etmelerini istiyorlar.

Çalışma, ilişkisel bağlamı dikkate almanın önemini vurguluyor ve bir bireyin dokunma tercihinin bir romantik ilişkiden diğerine değişebildiğini veya aynı ilişkide zamanla değişebileceğini öne sürüyor. Partnerlerin ilişki kalitesinin artması ise genel olarak daha fazla dokunma arzusuyla ilişkili oluyor.relate-banner

Jakubiak, B. K., Fuentes, J. D., & Feeney, B. C. (2021). Individual and relational differences in desire for touch in romantic relationships. Journal of Social and Personal Relationships, 02654075211003331.

Benzer yazılar

Kaygı Flört Etmemize Engel Değil

Yüksek düzeyde kaygıya veya kaygılı bağlanma stiline sahip olmak zaman zaman kendimizi sabote etmemize ve geçmişteki olumsuz deneyimlerimize saplanıp kalmamıza sebep olabiliyor. Peki kendimizi sabote etme halinin üstesinden gelmek için neler yapabiliriz?
One Hundred Years of Solitude No.31 - Zhu Zhengming

İlişkisiz, Mutlu, Huzurlu

Herkes romantik bir ilişkiye sahip olmak zorunda mı? Tek başımıza mutlu olmamız mümkün değil mi? Seçilmiş bekarlık kavramıyla tanışın!
Mother and Child by Katie M. Berggren

Aile İçinde Öğrendiğimiz İlişki Modeli Gelecek Romantik İlişkilerimize Nasıl Yansıyor?

Hepimiz ilişki kurmanın farklı yollarını ailemizde öğreniyoruz. Ancak öğrendiğimiz bu yollar her zaman bizi mutlu etmeyebiliyor.

Romantik İlişkiler ve Psikolojik Sağlık

Romantik ilişkiler psikolojik sağlığı nasıl etkiliyor? Bu yazıda psikolojik sağlık ile ilişkiler arasındaki ilişkiyi derledik.
Negro - Cristina Troufa

Tehdit ve Bakım Kaynağı Aynı İnsan Olduğunda - Düzensiz Bağlanma

Bağlanma stillerinin çok popüler olmayan ancak belki de anlaşılmaya en çok ihtiyaç duyan türü: düzensiz bağlanma. Detayları yazımızda.
We Need to Talk About Kevin - Lynne Ramsay (2012)

Bir Anne-Oğul Çatışması: We Need to Talk About Kevin

Hazırlıksız annenin, oğlu Kevin ile bağ kuramamasını anlatan bu film, istenmediğini hisseden çocuğun neler yapabileceğini gösteriyor.
The Meal - Alex Gross (2016)

Bağlanma Stilleri ve Ayrılık Sonrası Davranışlar

Eğer ayrılmayı isteyen ve ilişkiyi bitiren taraf biz değilsek ayrılık sonrası kısa dönemde davranışlarımızı neler belirler?
A Moment! - Holly Warburton

Öpüşmenin Tarihi ve Etkileri

Öpüşmek, midemizde kelebekler uçuran bir deneyim! Neden öpüştüğümüz ve öpüşmenin günümüze nasıl geldiği ise işte bu yazımızda.
İsimsiz

Güvenli Bağlanmayı Anlatan Türkçe Şarkılar

Güvenli bağlanma ile çevremizle daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Romantik ilişkilerde güvenli bağlanmayı anlatan Türkçe şarkıları derledik!
How being attached to you felt like sometimes - Laura Miclea

Kaygılı - Kaçıngan Birlikteliği Mümkün mü?

Yüksek seviyede bağlanma kaygısı ve kaçınması ilişkide belli sorunlarla ilişkilendiriliyor. Peki kaygılı ve kaçıngan bağlanan iki kişi bir ilişki sürdürebilir mi?

footer