Çalışmalar, evliliklerin %20-25'inde aldatma davranışı görüldüğünü gösteriyor. Aldatma partnerlerden hangisi tarafından gerçekleştiriliyor olursa olsun, kişilerde depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar geliştirmeye neden olabiliyor. Bununla birlikte birçok evliliğin aldatma nedeniyle boşanmayla sonuçlandığı da görülüyor. İlişkisinden memnun olan ve ilişkisine daha çok yatırım yapmış kişilerin aldatma davranışında daha az bulunduğunu gösteren birçok çalışma da mevcut. İlişkisinden memnun olmayan kişilerin aldatmaya daha meyilli olmasını açıklayan etmenlerden biri de sosyoseksüel yönelim.
Sosyoseksüel yönelim, kişinin içerisinde bir bağlılık bulundurmayan cinsel davranışlar göstermeye duyduğu yatkınlığı tanımlıyor. Başka bir deyişle, bazılarımız bu tarz davranışlar göstermeye daha meyilliyken (sınırsız sosyoseksüel yönelim) bazılarımız değiliz (sınırlı sosyoseksüel yönelim). Sınırsız sosyoseksüel yönelime sahip olan kişiler, duygusal yakınlığın daha az olduğu kısa süreli ilişkilerde bulunmaya daha yatkın olabiliyorlar. Bu da onların aldatma davranışlarını etkileyebiliyor.
Bireyler eğer ilişki tatmininin yüksek olduğu bir ilişki içerisinde olurlarsa o zaman ilişki dışı cinsellik yaşama isteklerini daha çok kısıtlayabiliyorlar. Ancak ilişki memnuniyetinin düşük olması zaten böyle bir eğilimi olan insanların kendilerini kısıtlama gereği duymamalarına ve bu sebeple aldatmaya daha meyilli olmalarına sebebiyet verebiliyor. Bu eğilim aynı zamanda insanların daha kısa süreli ve tatmini daha düşük ilişkiler kurmalarına da yol açtığı için bu insanların aldatmaya daha meyilli olduklarını da söylemek mümkün.