Hepimizin sevgimizi gösterme şekli birbirinden farklı oluyor. Kimimiz sevgimizin bir ifadesi olarak hediye almayı seçerken kimimiz de bunu kelimelerle ifade etmeyi tercih ediyoruz. Bu tercihler beş maddede toplanıyor ve aşk dili olarak adlandırılıyor. Bunlar sırasıyla; hareketlerimiz, fiziksel temaslarımız, iltifat içeren cümlelerimiz, geçirdiğimiz zamanın kalitesi ve hediye almamız. Çoğumuz sevgimizi gösterirken bu beş maddeyi kullansak da birini diğerlerinden daha fazla tercih edebiliyoruz.
Heteroseksüel çiftlerle yapılan bir araştırmada partnerlerin aşk dillerinin ortak olup olmamasının ilişki memnuniyetini nasıl etkilediğine bakılıyor. Ayrıca, tartışma esnasında partnerlerin yolunda gitmeyen noktaları fark edip davranışlarını değiştirmeleri gerektiğini anlayabilmelerinin etkisi de inceleniyor. Bu davranış,öz kontrollü olmak olarak tanımlanıyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre; öz kontrollü davranışlarımız aşk dilimizi etkilemiyor. Aynı şekilde, aşk dilimizin ortak olup olmaması da ilişki memnuniyetimizi etkilemiyor. Ancak farklı aşk dilini kullanan çiftlerde kadının öz kontrollü davranışları, her iki tarafın da ilişki memnuniyetini etkiliyor. Bunun sebebi olarak ise kadınların ilişkide değişen dinamiklere daha duyarlı olması gösteriliyor.
Kısacası, partnerimizle aşk dilimizin ortak olmaması, yani birbirimize sevgimizi aynı şekilde göstermiyor olmamız, ilişki üzerinde düşünüldüğü kadar büyük bir etkiye sahip değil. Önemli olan zor zamanlarda kendimizi kontrol ederek bir adım geriye çekilip durumu anlamaya çalışmamız.