Çoğu zaman yaşanan olayların olumsuz yanlarına odaklanmaya daha fazla meyilli olabiliyoruz. Bu da kararlarımızı, duygularımızı ve hatta gündelik hayatımızı etkiliyor. Ani bir sorunla karşılaştığımızda ilişkimizin güzel yönlerine odaklanmayı bırakarak olumsuza yoğunlaşıyor ve bundan etkileniyoruz. Bir sorunu olduğundan daha büyük gördüğümüzde aslında ilişkimizi de olduğundan daha kötü algılamaya başlıyoruz. Hatta partnerimize karşı kuşku duyuyoruz ve ilişkiye dair beslediğimiz umutlar azalıyor.
Araştırmalara göre, ilişkide pozitif illüzyonlar kurduğumuzda kuşku ile umut arasında oluşan bu gerilim de azalıyor. Peki nedir bu pozitif illüzyonlar? Örneğin, partnerimizi idealize etmemiz, ilişkide karşılaşmamızın muhtemel olduğu zorluklarla başa çıkabileceğimize inanmamız ve geleceğe dair daha iyimser olmamız bu illüzyonlardan sadece birkaç tanesi.
Partnerimizin de hata yapabileceğini fark etmek onu daha çok idealize etmemize yardımcı oluyor. Aynı zamanda ilişkinin olumlu tarafına odaklanmak, güven ve aşk duygularını da tazeliyor. İdeal bir ilişkiden ne beklediğimizin gerçek dünyadaki yansıması olan pozitif illüzyonlar ilişki memnuniyetimizi de artırıyor.
İlişkide pozitif illüzyonlar uyguladığımızda, partnerimizin ilişkiye olan bağlılığı hakkında daha az kuşku duyuyor ve risklerin ilişkimizi daha az etkileyeceğine inanıyoruz. Bunun yanı sıra ilişkimizdeki tutarlılık ve güven ortamı artıyor ve tartışma sıklığımız azalıyor. Böylelikle ilişkimizin sandığımızdan da daha iyi olduğunu fark edebiliyoruz.