Reddetme evresinde, inanç sistemimizi aklımızdan çok kalbimiz ele geçiriyor ve ilişkinin bittiğini içten içe biliyor olsak da buna tam olarak inanmıyoruz ve sürekli bir umut arıyoruz. İkinci aşama olan kızgınlık evresinde, çevremizdeki insanlara eski partnerimizi kötüleyici sözler söylüyoruz ve hatta o kişiyle olan iletişimini sürdüren arkadaşlarımızın "böyle bir insanla" hala nasıl iletişim kurduğuna şaşırıyoruz. Üçüncü aşamada ise eski partnerle bir şekilde iletişim kurup kendimizi değiştireceğimizi, eğer barışırsak her şeyin daha farklı olacağını söyleyerek bir tür pazarlık yapıyoruz. Bu aşamada aynı zamanda astroloji, fal baktırma gibi gelecekle ilgili tahminlerde bulunan şeylere de merak salmaya başlıyoruz.
Dördüncü depresyon aşamasında, canımız hiçbir şey yapmak istemiyor ve kendimizi geleceğe karşı fazlasıyla umutsuz hissediyoruz. Son aşama olan kabullenme evresinde ise, nihayet kaybımızla yüzleşebiliyoruz. Bu evre, ne yazık ki öyle birden gelinen bir evre değil, bu noktaya gelene kadar bize büyük bir üzüntü de eşlik ediyor. Bu evrenin hiçbir zaman gelmeyeceğini düşünebilirsiniz, fakat eninde sonunda bu evreye geliniyor ve bu noktadan sonra ilerlemek çok daha kolaylaşıyor.
