Bilim insanları dedikodu yapmanın tarih öncesi çağlarda yaşayan atalarımızın hayatta kalmalarında önemli bir etken olduğunu buluyorlar. Hayvanlardan farklı olarak insanlar dedikodu yaparak kendi küçük gruplarında olan biteni, kimin nasıl bir insan olduğunu, kime güvenip kime güvenemeyeceklerini hızla öğrenebiliyorlar.
Birine bir başkası ile ilgili olumsuz duygulardan bahsetmeniz o kişiye bu hassas duyguları emanet edebilecek kadar güvendiğinizin bir göstergesi. Araştırmalar üçüncü bir kişi hakkında olumsuz bir şekilde konuşmanın iki insanı hızlı bir şekilde birbirine yakınlaştırdığını gösteriyor. Aynı zamanda başkalarının bizim hakkımızda dedikodu yapabilme ihtimalini düşünmek bizim topluluk içerisinde daha düzgün davranmamızı sağlıyor.
Bütün bu yönleri düşünüldüğünde dedikodunun sandığımızdan daha yararlı olduğunu görebiliyoruz. Yine de dedikodu ancak bir başkasına zarar vermediği sürece işe yarıyor. Eğer dedikodu gruplaşmaya ve bir başkasını dışlamaya doğru giderse o zaman amacını aşıyor ve grup içindeki ilişkilere hızla zarar veriyor.