Ruminasyon, bireyin üzerinde etki bırakan bir durum ya da olay hakkında uzun uzadıya düşünmesi olarak tanımlanıyor. Ruminasyon yapan kişiler bu sürekli düşünme halinin yaşadıkları problemi anlamada ve çözmede etkili olduğuna inanıyor. Fakat araştırmalara göre ruminasyon depresif olma ve kaygılı hissetme gibi durumlar ile yakından ilişkili. Kaygı, endişe ve depresif belirtilerin uyku problemleriyle de güçlü bir ilişkisi olduğu görülüyor.
Uyku problemi yaşayan kişiler, genellikle uykuya geçiş sürecinde sahip oldukları kaygılar dolayısıyla uykuya dalamadıklarını belirtiyorlar. Kaygılı olma durumu da tıpkı ruminasyon gibi tekrarlı bir şekilde düşünmeyi içeriyor. Bu sebeple kişiler, kaygılı oldukları zamandaki gibi ruminasyon yaptıklarında da uykuya dalmakta güçlük çekiyorlar. Araştırmalara göre, ruminasyon arttıkça uykunun kalitesi düşüyor, uykuya dalma zamanı uzuyor ve uykudan uyanmalar artıyor. Bunun yanında kaygılı olmak, tekrarlı düşüncelere sahip olmak ve uyku problemine sahip olmak birbirini etkiliyor. Bir diğer deyişle, kaygılı bir kişi tekrarlı düşüncelerin de etkisiyle uyku problemi yaşarken uyku problemi yaşayan bir kişi, uykusuzluğun etkisiyle kaygılı olabiliyor veya tekrarlı düşüncelere sahip olabiliyor.