İlişkilerimizde yaşadığımız tartışmalar zaman zaman hiç istemediğimiz yerlere varabiliyor. Böyle durumlarda ilişkiyi tartışmadan önceki durumuna getirmek de daha zor oluyor ve daha çok çaba gerektiriyor. Bu yazımızda tartışmalardan sonra ilişkiyi toparlama ve genel olarak ilişkiyi iyileştirme yolları üzerine konuşacağız.
Açık olmak, mutlu ve sağlıklı bir ilişkinin temel taşları arasında yer alıyor. Sürekli imalarda bulunmak veya sorunlar konuşulacağı zaman konuyu değiştirmek ise ilişkilere büyük zararlar veriyor. Diyelim ki partnerinizin söylediği bir şey sizi çok kızdırdı ve üzdü. Fakat belli sebeplerle bunun konusunu açmadınız ve rahatsızlığınızı dile getirmediniz. Sizin için esas sorun olan noktayı dile getirmeyip partnerinize olan kızgınlığınızı başka şekillerde ifade ettiğinizde (onunla konuşmamak, yaptığı başka şeylere fazla tepki vermek gibi) partneriniz bu duruma bir anlam veremiyor. Çünkü sizin ona neden kızgın olduğunuzu bilmiyor.
Sorunlarımızı partnerimizle paylaşmak kadar onları nasıl dile getirdiğimiz de önem taşıyor. Karşısındaki kişiyi suçlamadan, kişinin kendisinin nasıl hissettiği ile ilgili konuşması karşı taraf üzerinde daha büyük bir etki bırakıyor. Örneğin, partnerinizin sizi kıskandığı bir durumda ona "bu yaptığın çok saçma, her zaman böyle kıskançsın" gibi cümleler kurmak yerine "beni kıskanmış olabilirsin ama bu davranışın bana kendimi çok değersiz hissettiriyor" diyebilirsiniz. Karşı tarafı suçlamak yerine kişinin kendi hissettiklerinden bahsetmesi sağlıklı bir tartışma yürütebilmek için oldukça kritik. Tartışma dilinde önemli olan noktalardan biri de "asla" ve "her zaman" gibi genelleme içeren keskin ifadeler kullanmaktan kaçınmak gerekiyor. Bir sorun dile getirilirken "Her zaman bencilsin.", "Hiçbir zaman beni düşünmezsin." gibi süreklilik ve genel geçerlik belirten cümleler kurmak, ilişkiyi düzeltmekten çok ilişkiye zarar veriyor. Tartışma esnasında dikkat edilmesinin faydalı olacağı bir nokta da şu: Tartışırken birden fazla konuyu gündeme getirmemek gerekiyor. Araştırmalar birden fazla sorunu aynı anda tartışan çiftlerin, hiçbir sorunlarını tamamen çözemediklerini ve konuşmadan mutsuz ayrıldıklarını gösteriyor.
Tartışma anlarında ve sonrasında olaylara dışarıdan birinin gözüyle bakmaya çalışmak da tavsiye edilen yöntemlerden biri. Bunu yapabilen çiftlerin anlaşmazlıklarını daha kolay çözebildiği görülüyor. Hararetli bir tartışma sırasında bunu yapamasanız dahi sakin bir anınızda, kendi bakış açınızı bir kenara bırakmayı ve olaylara örneğin yakın bir arkadaşınızın gözünden bakmayı deneyebilirsiniz.
Tartışma sonrası oluşan gergin ortamı yumuşatma yollarının başında partnere dokunmak geliyor. Sadece el ele dolaşmak değil, evde film izlerken sarılmak veya yan yana oturup birbirinizin varlığını hissetmek de ilişkiye çok iyi geliyor.
Tartışma sona erdikten sonra partner için bir şeyler yapmak ilişkiyi tamir etme yöntemlerinden biri olarak görülüyor. Bunun için adına sihirli oran dediğimiz bir oran bile bulunuyor! Olumsuz bir olayın etkisini silmek için beş tane olumlu olay yaşamak gerekiyor (5 olumluya 1 olumsuz kuralı). Ayrıca bu olumlu olayların partner için organizasyonlar veya sürprizler düzenlemek gibi büyük olması gerekmiyor. Birlikte gülmek, sarılmak, öpüşmek, seni seviyorum demek gibi davranışların her biri olumlu olay olarak sayılabiliyor. Araştırmacılar 5'e 1 oranının ilişkinin stabil ilerlemesini sağladığını belirtirken 10'a 1 oranının ise ilişkiyi özellikle mutlu ve sağlıklı kıldığını buluyorlar.
İltifat almanın insanları ne kadar mutlu ettiğine daha önce şahitlik etmişsinizdir. İltifat etmek romantik ilişkileri mutlu bir şekilde sürdürme konusunda da oldukça önem taşıyor. Partnerlerin birbirlerine karşılıklı olarak iltifat etmeleri hem ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde sürmesinde hem de yıpranan ilişkiyi tamir etmede önemli bir rol oynuyor. Araştırmalara göre spesifik iltifatlar yerine soyut iltifatlar edilmesi insanları daha çok mutlu ediyor. Örneğin, partnerinize sürekli olarak saçının güzelliğinden bahsetmek yerine ona neden aşık olduğunuzu anlatabilirsiniz. Karşınızdaki kişinin hayatınızdaki yerine ve önemine dair iltifatlarda bulunmak onu daha çok etkileyip mutlu edebiliyor.
Partnerlerin birbirlerine günlerinin nasıl geçtiğini sormaları ve birbirlerinin anlattıklarını ilgiyle dinlemeleri ilişkiyi sağlıklı ve mutlu sürdürme yollarınınn arasında geliyor. Araştırmalar sonucunda gündelik, küçük zaferleri kutlayan çiftlerin ilişkilerinde daha mutlu olduğu bulunuyor. Hayatındaki olumlu ve heyecan verici olayları partneriyle hemen paylaşan ve karşısındaki kişinin heyecanını paylaştığını düşünen kişiler ilişkilerinden daha çok zevk alıyorlar ve bu ilişkiler daha sağlıklı bir şekilde ilerliyor. İlişkide mutlu hissetmek ve ilişkiye olan bağlılığın artması için oldukça basit ama etkili bir yöntem daha bulunuyor: Partnerin ilişkide yaptığı güzel şeyleri haftalık olarak not etmek ve bunları okumak. Bunu yapan çiftler kendilerini ilişkilerine daha bağlı hissetmeye başlıyorlar ve ilişkiden duydukları tatmin de artıyor.
Bazen tartışma esnasında yukarıda belirttiğimiz maddelerin çoğuna dikkat etseniz de karşınızdaki kişinin zamana ihtiyacı olabiliyor. Eğer iki taraftan biri kendisini sorunlardan dolayı boğulmuş hissediyor ve zamana ihtiyacı olduğunu dile getiriyorsa bu zamanı verme konusunda hassas olmaya çalışmak gerekiyor. Aynı şekilde zamana ihtiyaç duyduğunuzda bunu dile getirmekten çekinmemek de oldukça önemli noktalardan birisi. Bazen sorunları her iki taraf da sakinleştikten sonra konuşmak, sıcağı sıcağına tartışmaktan ve ilişkiyi hemen düzeltmeye çalışmaktan daha iyi sonuçlar verebiliyor.