Güven Duygusunun Temelleri

İlayda Akınkoç

İlayda Akınkoç

Güven Duygusunun Temelleri

Cayendo - Clare Elsaesser

Cayendo - Clare Elsaesser

Güven, ilişkilerin kurulmasında ve sürdürülmesinde büyük önem taşıyor ve sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturuyor. Hatta romantik ilişkilerdeki en önemli beklentilerden birinin partnerin güvenilir olması olduğu bildiriliyor. Güvensizlik ise ilişkilerin bitmesine veya ilişkilerde tartışmalara yol açan en önemli sebeplerden biri olarak görülüyor.
relate-banner

Güven; hayatımızdaki birçok farklı ilişkiyi, bağlamı, deneyimi ve durumu içinde barındırdığı için tanımı da çok farklı unsur içeriyor. Bazı araştırmacılara göre güven, bir ilişkideki bireylerin birbirlerinin ihtiyaçlarına karşı duyarlı olacaklarına ve bu ihtiyaçları yerine getirmek, birbirlerini desteklemek için birbirlerinin yanlarında olacaklarına dair duydukları inanç ve beklentiler olarak açıklanıyor. Ergenlerle yapılan başka bir araştırmaya göre ise güven, kişinin partnerinin ilişki dışında cinsel veya duygusal bir ilişki yaşamayacağına olan inancıyla şekilleniyor ve tanımlanıyor. Bu araştırmacılara göre güven; ilişkide tatmin ve memnuniyet duygusuyla, ilişki dışında partner arayışıyla ve ilişkiyi sürdürürken gösterilen çaba ve yatırımla ilişkili bir unsur olarak açıklanıyor. Farklı bir bakış açısı ise güvenin gelişimini, bir ilişkideki belirsizliğin azalmasıyla açıklıyor. Bu sayede partnerler daha öngörülebilir oluyor ve birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayacaklarına olan inançları artıyor. Kısacası güven; çok boyutlu bir kavram ve ilişkilerdeki beklentileri, niyetleri ve hatta bağlanma stilimizi içeren bir duygu olarak karşımıza çıkıyor. Bu yüzden güveni açıklamaya ve anlamaya çalışan, güvene farklı bakış açılarından yaklaşan ama birbirini tamamlayan çok fazla yaklaşım bulunuyor.

Bazı yaklaşımlara göre güven, iki aşamadan oluşuyor: partnerimizin gerçek niyeti ve davranışlarına ilişkin belirsizlikten kaynaklanan savunmasızlığımızı kabul etmeye istekli olmak ve partnerimizin nasıl davranacağını tam olarak bilemesek de onun niyetlerine ve davranışlarına dair olumlu beklentiler oluşturmak. Bu açıklamalardan yola çıkarak ilişki olgunlaştıkça ve geliştikçe güvenin üç farklı beklentiyle birlikte ortaya çıktığı görülüyor: tutarlılık (öngörülebilirlik), güvenilirlik (dependability) ve inanç. Tutarlılık, kişinin sözler ve davranışlar arasında bir uyum öngörebilmesi; güvenilirlik, partnerin dürüstlüğüne ve yardımseverliğine olan inanç; inanç ise ilişkinin istikrarlılığına ve partnerin ihtiyaç anında destek olacağına dair beklenti olarak açıklanıyor. İlişkinin istikrarlı olması, partnerlerin şefkatli tutum ve davranışlarla birbirlerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamaları, gelecekte de ihtiyaçları olduğunda birbirlerine destek olacaklarına olan inançları güven duygusunu kuvvetlendiriyor.

  • Biyolojik ve Evrimsel Açıdan Güven
Güvene biyolojik ve evrimsel açıdan bakacak olursak iş birliği ve güven içeren ilişkilerde bulunmak, insanların en önemli hayatta kalma stratejilerinden biri olarak açıklanıyor. Bu nedenle iş birliğine ve karşılıklı güvene dayanan, uzun vadeli ilişkiler kurma ve bunları sürdürme eğilimimizin olması hayatta kalmamız konusunda önemli bir rol oynuyor. Daha yüksek oranda oksitosine sahip olduğu bildirilen bireylerin bir ilişkideki güven belirtilerini fark etme ve bunlara karşılık verme olasılıkları ve hızları daha fazla olabiliyor. Çeşitli durumlarda hissettiğimiz duygulardan sorumlu sayılabilecek amigdala da güvenle ilgili algılarımızı şekillendirmekte rol oynuyor; güveni ve güvensizliği ayırt edebilme becerimizin aslında evrimsel olarak ne kadar önemli bir unsur olduğunu vurguluyor. Örneğin amigdala, bireylerin güvenilir olarak nitelendirdikleri yüzlere kıyasla güvenilmez olarak nitelendirdikleri yüzleri gördüklerinde daha aktif hale geliyor. Çünkü evrimsel olarak güvenemeyeceğimiz kişileri tanımak ve bunları ayırt edebilmek hayatta kalabilmemiz konusunda çok önemli bir rol oynuyor.

  • Bağlanma Stilleri ve Güven İlişkisi
Bağlanma teorisine göre bir ilişkiden alınan tatmin, bireylerin karşılıklı olarak ihtiyaçlarının karşılanacağına olan inançlarına, yani güvenin karşılıklılığına bağlı olabiliyor. Güvenin önemini çocukluk deneyimlerimizde, ebeveynlerimizin ihtiyaçlarımıza verdikleri tepkilerde ve bizim bu ihtiyaçların karşılanıp karşılanmayacağına dair inançlarımızda da görüyoruz. Bakım verenimizle kurduğumuz bu ilişki, insanlara olan güvenimize dair inançlarımız ve "ilişki modellerimiz", ileri dönemlerdeki ilişkilerimizi de etkiliyor. Başka bir deyişle ilk yıllarımızdaki ilişkilerle gelişen bağlanma stillerimiz ve ihtiyaçlarımızın karşılanıp karşılanmayacağına olan inançlarımızı içeren ilişki modellerimiz, partnerimize güvenip güvenmeme konusunda bize yol gösteriyor. Güvenli bağlanan bireylerin ilişki modelleri güven duygusunun gelişimini desteklerken güvensiz bağlanan bireylerin ilişki modelleri, partnerlerine güvenmelerini zorlaştırıyor. Her ne kadar hem kaygılı hem de kaçıngan bağlanma düşük seviyelerdeki güvenle ilişkiliyse de kaçıngan bağlanmada bu düşük seviyelerdeki güven daha kuvvetli gözüküyor. Bu da kaçıngan bağlanan bireylerin yakınlık fazla geldiğinde kendilerini duygusal yakınlığa kapatacak stratejiler kullanmalarıyla ve karşıdaki bireyin, zor zamanlarda yanlarında olacağına olan inançlarının azalmasıyla açıklanabiliyor.

Güvenli bağlanan bireylerin güven içeren ilişkilerle olan deneyimleri ve anıları daha fazla olduğu için ilişkide güven oluşturmakta daha az zorlanıyorlar. Yine aynı kişiler, ilişkilerinde güven kırıcı bir durum oluştuğunda bunu partnerleriyle konuşabiliyorlar. Yaşadıkları güvensizliği partnerlerinin kişilik özelliklerine bağlamak yerine bu güvensizliği, yaşadıkları olaya özgü bir özellik olarak deneyimliyorlar. İlişkide güvende hisseden bireyler, ilişkilerinin gelişimi ve partnerlerinin davranışları hakkında daha olumlu bir bakış açısı içerisinde oluyorlar. Bir problem yaşandığında, o esnada içinde bulundukları olumsuz duygu durumundan etkilenmeden partnerlerini ve ilişkilerini değerlendirebiliyor ve gözden geçirebiliyorlar. Başka bir deyişle; güvenli bağlanma eğilimi olan kişiler, ilişkiyi olumsuz etkileyebilecek deneyimlerde, ani karar ve değerlendirmelerde bulunmadan geri adım atıp partnerlerinin bakış açısını anlamaya çalışıyorlar. Bu da daha istikrarlı bir ilişki kurmalarını ve daha yapıcı çatışma çözme stilleri geliştirmelerini sağlıyor. Güvenli bağlanan bireylerin bu eğilimleri ilişkide güveni oluşturmakla kalmıyor, güvenin sürdürülmesini de sağlıyor. Güvenli bağlanmayla birlikte gelişen, ilişki içinde hissedilen güvenlik hissi ise bireylerin risk alarak daha derin bir güvenin gelişmesini mümkün kılacak davranışlarda bulunmalarını sağlıyor. Buna karşın, güvensiz bağlanan bireylerin güven içeren ilişki deneyimleri ve bunlara ait anıları daha az erişilebilir olduğu için ilişkilerinde daha az güven duygusu bildirebiliyorlar.

Her ne kadar bağlanma eğilimlerimiz güveni deneyimlememizi etkiliyorsa da bazı araştırmacılara göre bağlanma stilleri, güven deneyimlerindeki farklılıkların çok küçük bir kısmını açıklıyor.

[1] Norona, J. C., Welsh, D. P., Olmstead, S. B., & Bliton, C. F. (2017). The symbolic nature of trust in heterosexual adolescent romantic relationships. Archives of Sexual Behavior, 46(6), 1673-1684. https://doi.org/10.1007/s10508-017-0971-z
[2] Campbell, L., Simpson, J. A., Boldry, J. G., & Rubin, H. (2010). Trust, variability in relationship evaluations, and relationship processes. Journal of Personality and Social Psychology, 99(1), 14-31. https://doi.org/10.1037/a0019714
[3] Fitzpatrick, J., & Lafontaine, M. F. (2017). Attachment, trust, and satisfaction in relationships: Investigating actor, partner, and mediating effects. Personal Relationships, 24(3), 640-662. https://doi.org/10.1111/pere.12203
[4] Simpson, J. A. (2007). Foundations of interpersonal trust. In A. W. Kruglanski & E.T. Higgins (Eds.), Social psychology: Handbook of basic principles. The Guilford Press.
[5] Lewicki, R. J., Tomlinson, E. C., & Gillespie, N. (2006). Models of Interpersonal Trust Development: Theoretical Approaches, Empirical Evidence, and Future Directions. Journal of Management, 32(6), 991-1022. https://doi.org/10.1177/0149206306294405
[6] Weber, K., Johnson, A., & Corrigan, M. (2004). Communicating emotional support and its relationship to feelings of being understood, trust, and self-disclosure. Communication Research Reports, 21(3), 316-323. https://doi.org/10.1080/08824090409359994
[7] Wieselquist, J., Rusbult, C. E., Foster, C. A., & Agnew, C. R. (1999). Commitment, pro-relationship behavior, and trust in close relationships. Journal of Personality and Social Psychology, 77(5), 942-966. https://doi.org/10.1037/0022-3514.77.5.942
[8] Luchies, L. B., Wieselquist, J., Rusbult, C. E., Kumashiro, M., Eastwick, P. W., Coolsen, M. K., & Finkel, E. J. (2013). Trust and biased memory of transgressions in romantic relationships. Journal of Personality and Social Psychology, 104(4), 673-694. https://doi.org/10.1037/a0031054[9] Lewicki, R. J., & Bunker, B. B. (1995). Trust in relationships: A model of development and decline. In B. B. Bunker & J. Z. Rubin (Eds.), Conflict, cooperation, justice: Essays inspired by the work of Morton Deutsch. Jossey-Bass/Wiley.

Benzer yazılar

Kendi Potansiyelini Keşfeden İnsanlar Neye Benzer?

Maslow’un ihtiyaç hiyerarşisini duymuş muydunuz? Bu piramitte en tepede yer alan “kendi potansiyelini keşfetmek” neye benziyor diye merak ediyorsan cevabı yazımızda.

Aldım, Verdim, Kabul Ettim 777... Evrene Mi Mesaj Verelim, Kendimize mi?

Olumlamaların bazı diğer tekniklerle birleşince daha verimli sonuçlara ulaşabileceğini biliyor muydunuz?

Hep Siz Mi Özür Diliyorsunuz?

Özür dilemek ilişkilerimizi olumlu bir şekilde etkilese de gereğinden fazla özür dilediğimizi fark ettiğimiz noktada durup düşünmemiz hem kendimiz hem de ilişkimiz için daha sağlıklı oluyor.
Ron Hicks,

Arkadaştan Romantik Partner Olur Mu?

Arkadaşıma romantik hisler beslemeye başlamam normal mi? Bu durum bir yere varır mı? Varırsa sağlıklı bir ilişki sürdürebilir miyiz? Tüm bu soruların cevapları yazımızda!
Negro - Cristina Troufa

Tehdit ve Bakım Kaynağı Aynı İnsan Olduğunda - Düzensiz Bağlanma

Bağlanma stillerinin çok popüler olmayan ancak belki de anlaşılmaya en çok ihtiyaç duyan türü: düzensiz bağlanma. Detayları yazımızda.
The Meal - Alex Gross (2016)

Bağlanma Stilleri ve Ayrılık Sonrası Davranışlar

Eğer ayrılmayı isteyen ve ilişkiyi bitiren taraf biz değilsek ayrılık sonrası kısa dönemde davranışlarımızı neler belirler?
İsimsiz

Güvenli Bağlanmayı Anlatan Türkçe Şarkılar

Güvenli bağlanma ile çevremizle daha yakın ilişkiler kuruyoruz. Romantik ilişkilerde güvenli bağlanmayı anlatan Türkçe şarkıları derledik!

Karşılanmamış İhtiyaçlar Kendini Nasıl Gösterir?

Karşılanmamış ihtiyaçlarımız, kendilerini farklı duygularla gösterebilirler.
How being attached to you felt like sometimes - Laura Miclea

Kaygılı - Kaçıngan Birlikteliği Mümkün mü?

Yüksek seviyede bağlanma kaygısı ve kaçınması ilişkide belli sorunlarla ilişkilendiriliyor. Peki kaygılı ve kaçıngan bağlanan iki kişi bir ilişki sürdürebilir mi?
Seduction in Blues and Greens - Malcolm T. Liepke

Neden Ayrılamayız?

Neden bizi çok da mutlu etmeyen bir ilişkinin içinde kalmaya devam ederiz? Olumsuz deneyimlerimize rağmen niye ilişkiyi bitirmeyiz? Cevabı yazımızda!

footer