Arkadaşlarımızın bizim davet edilmediğimiz buluşmalardan fotoğraflarını görmek, kendimiz henüz iş bulamamışken üniversite arkadaşımızın işe başladığını görmek veya cilt problemleriyle uğraşırken pürüzsüz bir cilde sahip binlerce insan görmek… Bunlar veya benzer durumların size de kendinizi kötü hissettirdiği oluyor mu?
Bir şeyleri kaçırma korkusu anlamına gelen FOMO (Fear of Missing Out), başkalarının bizden daha fazla eğlendiği, daha iyi hayatlar yaşadığı veya daha iyi şeylere sahip olduğunu hissetmemize tekabül ediyor. Bu his, bir yanıyla kıskançlık duygusunu da içerdiği için öz güvenimizi olumsuz bir şekilde etkileyebiliyor. Bu korku, sosyal medya kullanımının artışı ile giderek daha yaygın hale geliyor ve hayatlarımızdaki stres seviyesinde artışa neden olabiliyor. Hemen hemen herkesi etkileyen FOMO, bazı insanları daha ciddi bir seviyede etkileyebiliyor.
FOMO, yeni bir terim olmasa da sosyal medyanın ortaya çıkışından bu yana daha belirgin hale geldi ve daha sık araştırılmaya başlandı. Çünkü sosyal medyada sunulan kusursuz hayatlar, kendimizi başkalarıyla karşılaştırmamıza neden olabiliyor. İnsanlar genelde en iyi, mükemmel ve mutlu hallerini paylaşıyor ve bu da bizde neyin eksik olduğunu merak etmemize neden olabiliyor. Bu nedenle "normal" algımız çarpıklaşabiliyor ve kendimizi takip ettiğimiz insanlardan daha kötü durumda görebiliyoruz.
Çeşitli araştırmalar, FOMO’nun daha uzun süre boyunca akıllı telefon ve sosyal medya kullanımıyla bağlantılı olduğunu ortaya çıkarıyor. Sosyal medya kullanımı, başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten korkmamıza neden olarak ruh halimizi olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ergenler ve gençler FOMO'nun etkilerine karşı daha hassas olabiliyor. FOMO bazı gençlerde endişe, depresyon, öz güven eksikliği ve riskli davranışların sergilenmesine yol açabiliyor.
FOMO ile baş etmek için şu adımları atabiliriz:
Odağımızı değiştirmek
Eksikliklerimiz yerine, sahip olduklarımıza odaklanmak bu konuda daha fazla işe yarıyor. Gerçekçi olmayan hayat tarzları sunarak kaçırma korkumuzu tetikleyen sayfaları daha az, bize iyi hissettiren sayfaları daha fazla takip ederek bu durumdan kaçınabiliyoruz.
Dijital detoks yapmak
Telefonda veya sosyal medya uygulamalarında çok fazla zaman harcamak FOMO'yu artırabiliyor. Dijital cihaz kullanım süremizi azaltmak, hatta dijital cihazlara ara vererek dijital detoks yapmak, sürekli karşılaştırmalar yapmadan kendi hayatımıza odaklanmamıza yardımcı olabiliyor. Tam bir dijital detoks yapmamız mümkün değilse bile bir şeyleri kaçırıyormuş gibi hissetmemize neden olan sosyal medya uygulamalarını kullanmaya ara verebiliyoruz. Bu uygulamaları geçici olarak kaldırabilir veya kendimize bunları gün içinde ne kadar kullanacağımıza dair sınırlamalar koyabiliriz.
Günlük tutmak
Yaptığımız eğlenceli şeylerin kaydını tutmak için sosyal medyada paylaşım yapmaya alışabiliyoruz. Ancak kendimizi insanların paylaşımlarımızı nasıl yorumladığı konusunda endişelenirken buluyorsak fotoğraflarımızın ve videolarımızın bir kısmını çevrim dışına alıp anılarımızın bir günlüğünü tutmayı deneyebiliriz. Günlük tutmak, odak noktamızı insanların onayından uzaklaştırıp hayatımızı güzel kılan şeyleri takdir etmemizi sağlayabiliyor.
Gerçek bağlantılar kurmak
Depresif veya endişeli hissettiğimizde kendimizi daha büyük bir bağlantı arayışında bulabiliyoruz. Bu arayışın çok insani ve anlaşılır olduğunu biliyoruz. Yalnızlık veya dışlanmışlık duyguları aslında daha iyi bağlantılar kurmak ve aidiyet duygumuzu artırmak istediğimizin bir göstergesi olabiliyor. İnsanlarla sosyal medyada daha fazla bağlantı kurmaya çalışmak yerine sevdiklerimizle yüz yüze buluşmayı planlayabiliriz. Sevdiğimiz bir arkadaşımızla plan yapmak veya dışarı çıkmamızı sağlayacak herhangi bir şey yapmak rutinimizden çıkmamızı sağlayarak FOMO hissinden kurtulmamıza yardımcı olabiliyor.
Minnettarlığa odaklanmak
Araştırmalar, minnettar olduğumuz şeyleri yazmanın veya başkalarına onlar hakkında takdir ettiğimiz şeyleri söylemek gibi minnet artırıcı faaliyetlerde bulunmanın, etrafımızdakilerin olduğu kadar bizim de moralimizi yükseltebileceğini gösteriyor. Halihazırda sahip olduğumuz güzelliklere odaklandığımızda, hayatta yoksun olduğumuz şeylere odaklanmak zorlaşıyor. Aynı zamanda başkalarını iyi hissettirmek bizim de iyi hissetmemizi sağlıyor.
[1] Elizabeth Scott, P. (2022, November 16). Do you have Fomo? here is how to Cope. Verywell Mind. Retrieved from https://www.verywellmind.com/how-to-cope-with-fomo-4174664 [2] Przybylski, A. K., Murayama, K., DeHaan, C. R., & Gladwell, V. (2013). Motivational, emotional, and behavioral correlates of fear of missing out. Computers in Human Behavior, 29(4), 1841–1848. https://doi.org/10.1016/j.chb.2013.02.014
Benzer yazılar
Romantik İlişkilerde Takım Olabilmek: Ortak Hedefler
Aşk ve uyum mutlu bir romantik ilişki için önemli olsa da ortak ilişki hedefleri belirlemek, güçlü ve sürdürülebilir bir ilişkiye sahip olmamızda önemli bir rol oynuyor.
Kıskançlık romantik ilişkiler için sağlıklı olabilir mi?
Kıskançlık doğru zamanda ortaya çıktığında ve doğru yönetildiğinde romantik ilişkilerimizdeki tatmini, güveni ve bağlılığı artırabiliyor.
Kendimizle ilişkimiz romantik ilişki memnuniyetimizi olumlu etkiliyor!
Öz şefkat, duygusal zeka ve farkındalık gibi kendimizle olan ilişkimize dair kavramlar romantik ilişki memnuniyetimize etki edebiliyor.
“Hadi Beni Güldür Biraz!”
Araştırmalar mizahın partner seçiminde yer alan faktörlerden biri olduğunu gösteriyor. İyi bir mizah anlayışına sahip olmak, insanları daha çekici kılıyor
Daha Motive Hissetmeniz Mümkün!
Uzun süredir motivasyonsuz ve amaçsız hissediyor, günlerinizin durağan ve birbirinin aynısı gibi geçtiğini düşünüyorsanız languishing yaşıyor olabilirsiniz.
FOMO: Bir Şeyleri Kaçırma Korkusu
Arkadaşlarımızın davet edilmediğimiz buluşmalardan fotoğraflarını görmek ya da işsizken bir arkadaşımızın işe başladığını görmek… Bunlar içine korku salıyor mu? Eğer evetse FOMO’dan muzdarip olabilirsin!
Riskten Kaçınmanın Riski: Konfor Alanlarımız
Siz de konfor alanınızdan çıkmakta zorlanıyor ve bir türlü risk alamıyorsanız bu yazıdan ilham alabilirsiniz!
Partnerler Arasındaki Cinsel İstek Farklılığı İlişkinin Sonu mu?
Partnerlerin cinsel istek seviyeleri farklı olursa bu durum ayrılıkla sonlanmak zorunda mı? Yoksa bir çözüm yolu bulunabilir mi? Cevapları yazımızda!
İlişkilerdeki 4 Alarm Verici İşaret
Romantik ilişkilerimizde büyük sorunlar baş göstermeden önce genellikle bize küçük ve gizli bazı uyarı işaretleri veriyorlar. Bu işaretler hakkında farkındalık kazanmak hem sağlığımızı korumamıza hem de daha olumlu ilişkilere adım atmamıza yardımcı olabilir.
“Ve Sonsuza Dek Mutlu Yaşadılar…”
Bir ilişkiye, çoğu zaman “sonsuza dek mutlu yaşamak” gibi beklentilerle başlarız. Ancak bu beklentiler karşılanmayınca hayal kırıklığına uğrayıp öfkelenir, hatta belki bazen o ilişkide olmaktan pişmanlık bile duyarız.
İnternet sitemizde deneyiminizi iyileştirmek ve kişiselleştirmek amacıyla ve kullanımlarınızın istatistiksel analizi için bazı çerezler (3. taraf çerezler dahil) kullanıyoruz. Bu çerezlerin kullanımını onaylamak için Çerezleri Kabul Et tuşuna basın. Daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.