"When Harry Met Sally" filmini izlemiş olanlarınız iki farklı cinsin arkadaş olup olamayacağı üzerine belki çoktan kafa yormuş olabilir veya Friends dizisindeki gibi yakın arkadaşlıktan sonra romantik birlikteliğe dönen ilişkilere denk gelmişsinizdir. Farklı cinslerin yakın arkadaşlık dinamikleri sizde de merak uyandırıyorsa bu konuda yalnız olmadığınızı şimdiden söyleyelim. Popüler kültürde kendine sıkça yer bulan farklı cinsiyetler arasındaki yakın arkadaşlık konusu bilim insanlarının da ilgisini çekmiş bulunuyor ve yürütülen birçok araştırmaya da temel oluşturuyor. 2016 yılında 309 katılımcıyla yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, ankete katılan kişilerin %60'tan fazlası en yakın arkadaşının farklı cinsten olduğunu belirtiyor.
Bir başka çalışmanın sonuçlarına göre ise, farklı cinslerin yakın arkadaşlıkları çoğu kez cinsel çekim içeriyor. Bu durum iki cins için geçerli olsa da erkeklerde kadın yakın arkadaşlarına karşı duyulan cinsel çekime daha sık rastlanıyor. Üstelik erkekler kadın arkadaşlarının da kendilerine karşı benzer bir çekim duyduğunu düşünmeye daha meyilli oluyorlar. Kadınlar ise erkek arkadaşlarının kendilerine karşı böyle bir çekim hissetmediğini düşünmeye daha meyilli görülüyor. Bu durumun arkadaşlığın kalitesini bozduğu da ulaşılan sonuçlardan bir başkası. Yakın arkadaşlık içerisinde cinsel çekimin olup olmayacağını belirleyen bazı faktörler de bulunuyor. Örneğin daha önceden romantik bir ilişki yaşamış ve sonra yakın arkadaş olmaya karar vermiş çiftlerde, partnerlerin birbirlerine karşı cinsel çekim hissetme ihtimali daha fazla oluyor. Ayrıca, eğer arkadaşlar arasında sevgiye dayalı, romantik ilişkilerdekine benzer bir duygusal bağ varsa cinsel çekim oluşma ihtimali de artıyor. Faktörlerden bir diğeri ise arkadaşlığın süresi. Yakın arkadaşa duyulan cinsel çekim, özellikle erkekler için arkadaşlığın ilk dönemlerinde daha yaygın. Heteroseksüel erkekler, farklı cinsle arkadaşlığın süresi uzadığında daha az cinsel çekim hissettiklerini belirtiyorlar.
İnsanların farklı cinslerin yakın arkadaşlığına karşı sergilediği tutumlar ise yakın zamanda yayınlanan başka bir çalışmada ele alınıyor ve çarpıcı sonuçlara ulaşılıyor. 18-64 yaş arasında, daha önce en yakın arkadaşı farklı cinsten olan birisiyle heteroseksüel bir ilişkisi olmuş 364 kişiyle yapılan çalışmanın sonucuna göre, farklı cinslerin yakın arkadaşlığına karşı en pozitif tavrı romantik ilişkisi olmayan kişiler gösteriyor. Benzer şekilde, flört etmeye yeni başlamış olan çiftler için de partnerlerden birinin sahip olduğu farklı cinsten yakın arkadaş olumlu olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, bu durumu henüz yeni tanışan çiftlerin ilişkiye çok fazla yatırım yapmamış olması ve kıskançlık durumunun daha yaşanmaya başlanmamış olmasına bağlıyorlar. Partnerlerinin farklı cinsten bir arkadaşı olması fikrinden en çok rahatsız olan grup ise evlilik planları yapanlar veya nişanlanmış olan kişiler. Bu kişilerin evlilik hazırlığı sürecinde yaşıyor olabileceği aşırı stresin de bu duruma yol açan faktörlerden biri olabileceği araştırmacılar tarafından düşünülüyor.
Ayrıca, farklı cinslerin arkadaşlığına şüpheli yaklaşan kişiler, ilişkileri partnerlerinin yakın arkadaşları tarafından tehdit ediliyor gibi hissettiklerinde partnerleriyle veya partnerin yakın arkadaşıyla konuyu yapıcı şekilde tartışarak çözüme ulaştırmaya çalışmak yerine keskin ve sert tepkiler vermeye daha eğilimli oluyorlar. Eğer partnerinizin en yakın arkadaşının farklı cinsten olmasından rahatsızlık duyuyorsanız veya bu durum partneriniz için geçerliyse öncelikle bunun toplumda çok yaygın olduğunu bilmeniz, daha sonra ise bu konudaki rahatsızlığınızı ilişkilere zarar vermeden çözüme kavuşturabilmek için partneriniz ve arkadaşıyla hisleriniz hakkında yapıcı bir şekilde konuşmanız işe yarayabilir.
