Hem çocuklara yansıttığı model hem de ev içinde oluşturduğu iklim açısından ebeveynlerin arasındaki ilişki tüm aileyi etkiliyor. Ancak ebeveynler arası romantik ilişkilerde fikir ayrılıkları yaşamak kaçınılmaz bir durum. Bambaşka şekillerde yetişmiş, farklı zevkleri ve benliği olan iki insanın her konuda aynı fikirde olması pek olası değil. Bu fikir ayrılıkları çatışmalara, hatta kimi zaman hararetli tartışmalara yol açabiliyor ancak bu sebeple çatışmaların ilişkiler için olumsuz olduğunu ve onlardan kaçınılması gerektiğini düşünmek oldukça yanlış olur! Çünkü çatışmaların varlığı, aslında ilişkinin sağlıklı olduğunun bir göstergesidir. Peki bu nasıl mümkün oluyor?

1. Çatışmanın ilişkiler için sağlıklı olmasının bir numaralı nedeni, çatışmanın her iki tarafın da bir değişime ihtiyaç duyduğuna işaret etmesi. Eğer her iki taraf da buna hazırsa aslında çatışmalar değişiklik yapmak için bir fırsat sağlıyor. Çatışma, size ilişkinizdeki sorunlar üzerinde çalışma şansı veriyor.
2. Çatışma size ve partnerinize hayatlarınızın birbirine bağlı olduğunu gösteriyor. Çünkü çatışma yalnızca yaşamları birbirine bağlı iki kişinin, birbiriyle çatışan hedeflere sahip olmasıyla ortaya çıkıyor. Örneğin, ortak kullandığınız bir aracınız varsa o gün aracın kimde kalacağı üzerine doğacak bir çatışmanın kaynağı aslında paylaşılan ve ortak sahip olunan bir öğe oluyor. Çatışma sırasında eğer bu ortaklık paydası göz ardı edilmezse çatışmadan olumlu sonuçlar doğabiliyor.
3. Çatışma neredeyse hiçbir zaman yüzeyde görünen şeyle ilgili olmuyor. Partnerinize gerçekten kızma nedeniniz sadece bu gece çöpü dışarı atmamış olması olmayabilir. Kızgınlığınızın sebebi muhtemelen daha derinlikli bir şeydir. Belki de gerçekten üzgünsünüz çünkü davranışları, partnerinizin zamanınıza ve evi temiz tutmak için gösterdiğiniz çabaya saygı duymadığını gösteriyor.

Çatışmanın daha derin nedenlerini araştırmak, bir ilişkiyi geliştirmede önemli bir adım oluyor ancak çatışmanın yaşandığı andaki sıcaklıkta kolayca yapılamayabiliyor. Gerekirse birbirinize biraz zaman tanıyın ve kendinizi sakinleştirin. Çünkü kızgın olduğumuzda pişman olduğumuz şeyleri söyleme ve yapma eğiliminde oluyoruz. Araştırmalara göre, çatışma halindeyken genellikle sıcak duygularla karşılaşıyoruz. Mantıksız, tepkisel ve hızlı yanıtlar veriyoruz. Ancak daha sonra sakinleştiğimizde tekrar rasyonel, sakin ve dengeli olabiliyoruz.

Çatışma; düşüncelerimizin ve iletişimimizin, duygularımızdan nasıl etkilendiğinin harika bir örneğidir. Çatışmanın daha derin nedenlerini aradığınızda, yüzeydeki sorunlara odaklanmak yerine ilişkinizdeki temel sorunları ele alabilirsiniz. Bu temel sorunları ele almak, çatışmanın sağlıklı bir sonucu olabilir. Bilinçli iletişim; sizden geri adım atmanızı, dışarıdan bir gözle durumu yeniden analiz etmenizi ve partnerinizle aranızda gerçekte neler olup bittiğini anlamak için masaya geri dönmenizi istiyor. Bunu yapabilmek için suçlama döngüsünden kurtulmak ve partneriniz hakkında bildiğinizi sandığınız şeylerden sıyrılmanız gerekir. Üzüntüye yol açan şeyleri ve endişelerinizin nedenini açıkça öğrenerek neler yapabileceğiniz üzerine konuşmaya odaklanmalısınız.