Birlikte video izlemek, çocuklar ve yetişkinler arasında kurulan yakınlığı artırıyor.
Sosyal ilişkilerimizi genellikle başkalarıyla ile paylaşımda bulunabildiğimiz aktiviteler üzerinden kuruyor ve ilerletiyoruz. Örneğin, başkalarıyla yakınlık kurabilmek adına ortak bir konu hakkındaki düşüncelerimiz ya da günlük hayattaki tercihlerimiz hakkında konuşuyoruz. Üstelik paylaşım yapabiliyor olmak için konuşuyor olmamız şart değil. Birlikte dans ederken hareketlerimiz, şarkı söylerken seslerimiz birbiriyle uyumlu hale geliyor ve ortak tecrübelerimiz sayesinde iletişimimizi sürdürüyoruz.
Yetişkinler için daha basit ve hızlı ilerleyen bu ortak paylaşım süreci, henüz sözlü becerileri gelişmemiş olan bebekler için başkalarıyla ortak bir nesneye veya olaya yöneltilen dikkat sayesinde oluşuyor. Bebeklerin yanlarındaki yetişkine bir oyuncağı parmakla işaret etmesi ve bu sayede o yetişkinin dikkatini aynı oyuncağa çekmeye çalışması bile bir yakınlık oluşturuyor.
Yapılan bir araştırmada, 1.5 - 2.5 yaş aralığındaki bebekler kısa bir video izlemek üzere tanımadıkları bir yetişkin ile bir odada yan yana oturtuluyor. Bazı bebeklerin yanındaki kişi bebekle aynı videoyu izlerken diğer bebeklerin yanındaki kişiler video ile hiç ilgilenmeden kitap okuyorlar. Araştırmanın sonunda yanlarındaki kişi ile aynı videoyu izleyen, yani dikkatini ortak bir yere vermiş olan bebeklerin kendilerini bu kişilerin yanında daha rahat hissettiği bulunuyor.
Özetle, yetişkinler gibi bebekler de sosyal ilişkilerini diğerleriyle paylaştıkları ortak deneyimler üzerinden sürdürüyorlar. Yetişkinler bu paylaşımı daha çok konuşarak veya beden dili aracılığıyla yaparken bebekler bu yakınlığı dikkatlerini başkalarıyla ortak bir şeye yönlendirerek kurabiliyorlar.